Kahramanmaraş’ta bir süredir süren altyapı çalışmaları, elbette ki şehrimizin gelişimi adına sevindirici bir adım. Ancak bu sevincin gölgesinde kalan önemli bir gerçek var: Vatandaş mağdur.
Uzun süreli su kesintileri, sadece bir teknik arıza ya da geçici bir rahatsızlık olarak görülmemeli.
Su, insanın temel hakkıdır.
Onsuz geçen her saat, yalnızca konforun değil, sağlığın da kaybı demektir.
Bir şehrin geleceği inşa edilirken, bugünü unutmamak gerekir.
Çünkü çocuk mama yapamıyor, yaşlı ilaç içemiyor, insanlar abdest alamıyor, temizlik yapılamıyor.
Sadece bir “arıza var, en kısa sürede giderilecek” mesajı, bu kadar temel bir ihtiyacı açıklamak için yeterli değil.
Burada kimse çalışmalara karşı değil.
Ancak her işin bir planı, bir önlemi olur.
Su kesintileri bu kadar uzun sürüyorsa, çözüm de ona göre sunulmalı.
Su tankerleriyle geçici destek sağlanması, bu şehirde yaşayan insanların hakkıdır. İnsanları susuz bırakmak, onların sabrını sınamaktır.
Kahramanmaraş halkı elbette sabırlıdır.
Zorluğa dayanır.
Ama bu sabrı suistimal etmeden, onları anlamak gerekir.
Bir şehir altyapıyla değil, halkının refahıyla güçlenir.
Yetkililere düşen görev; yalnızca boru döşemek değil, aynı zamanda insanların ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmaktır.
Unutulmamalı ki; susuzluk, sadece musluktan akan suyun kesilmesi değil, aynı zamanda halkın sesi duyulmadığında yaşanan derin bir yalnızlıktır.