Türkiye de 1983 yılı öncesi döviz bulundurmak yasak ve suçtu.. gizli alınır gizli kasalarda saklanır, gurbetçiler gelince banka da bozdurulurdu..
1983 yılı sonrası Özal’lı dönemde döviz serbest bırakılması üzerine : Her yerde döviz alınır satılır oldu..
Memur – işçi , maaşını alır, döviz alır, bakkal, kasap, esnaf borcunu öteler bir 10- 15 gün parasını döviz de durdurarak değer kazandırır satar borcunu öderdi..
Paramızdan 6 sıfırın atılması ile ekonomik çarklar yerine oturması üzerine , döviz alan pek kalmamıştı..
Bugün bakıyorum: memur, işçi , emekli eline geçen üç kuruşa döviz alıyor..
Türkiye bütçesinin yüzde 60 kadar döviz bugün bankalarda yatıyor.. bir bu kadar da yastık altı olduğu sanılıyor..
Bu da şu demek: Vatandaşın , devlet kadar parası var, devleti bir yıl idare edecek para yastık altı ve bankalarda yatıyor..
O zaman bu parayı : yatırıma, fabrikaya çevirmemiz gerekiyor..
İstanbul da bir karı – koca, Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaşma yaptım , okullara langırt koyacağım ortak arıyorum diyerek binlerce kişiyi milyarlarca lira dolandırarak kayıplara karışmış..
Hemde ünlü zenginleri bile dolandırmış..
Bu da bize şunu gösteriyor ki : Kayıt dışı para Türkiye’nin başına bela..
Bankalarda yatan döviz : Türkiye’nin başına bela..
ABD Başkanı seçilen Donald Trump , ilk iş görev başlar başlamaz, ABD bankalarında yatan Suudi Arabistan 380 Milyar dolarına el koydu.. sonra kendi zenginlerinin parasına el koydu..
O gün herkes adama kızmıştı ama adam : yüzde bir milyon haklı çıktı..
Devletten zengin vatandaş olamaz: olursa ülke ekonomisi diye bir şey olamaz, hükümeti istediği zaman yıka bilir...
Ekonomi bozuk : kabul
Paramız günlük eriyor : kabul
Fakir daha fakir- zengin , parası olan daha zengin oluyor : kabul
Zam gelecek diye : Marketlere hücum ederek her şeyi alan vatandaşımız , parasını korumak için dövizde alıyor: kabul..
Çare ne ? : 1. Dünya harbi sonucu , Almanya , yağ ve Yumurta yemeyerek, birlikte çalışarak ülkelerini bu duruma getirdiğini herkes tarih kitaplarından okumuştur.
İsrafı önler, var gücümüzle çalışır, elimizdeki dövizleri : Devletim yaşasın diyerek satarsak, milli duruş gösterirsek mesele kalmaz..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti el ele vermemiz gerekiyor..
Benim gördüğüm : 1983 sonrası gibi herkes elinde bulunan üç küsuru dövize bağlamaya başladı.. bunun karşısında TL ne yapsın ki ?
83 milyon her gün ölsün diye Türk Lirasının kafasına vuruyoruz..
Yurt dışından alınan 10-20-50-100 TL bir alış veriş ile milyonlarca dolar yurt dışına gidiyor.. internet üzerinden yapılan alış veriş küçük para gibi olsa bile ekonomiye büyük darbe vuruyor..
Küçük esnafın işi bozuk ! niye bozuk, yurt dışı ve internet satışları esnafın belini kırdı..
Çare : bizim esnafımızdan, mahalle çarşısında alış veriş yapmalıyız ki, içerde para dönsün.. bugün bakıyorum herkes internetten alış veriş yapıyor.. peki esnaf ne olacak bunu hiç soran var mı ?
Kurtuluş reçetesi : İnternet satışını- alışını bitireceğiz, döviz almayacağız Türk Lirasına sahip çıkacağız , mesele burada..
İyi günler..