Doğruyu söyleyelim, yalana dolana ne gerek var?
TUSAŞ’a saldırı emrini kim verdi? PKK ve diğer terör örgütlerini kim kurdu? ABD ve CIA.
Parasal olarak ve eleman desteği kimden geldi? Avrupa ülkelerinden. Bölgenin 'horozu' ise İsrail. Artık bunu görün.
Bölgemizde, Suriye ve Lübnan’da, Bekaa Vadisi’nde eğitim aldılar.
Kim kimi madara ediyor? Kim kimin adamı? Abdullah Öcalan, sıralamada 7. sıradaki adam!
Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirecekseniz, ABD Başkanı gelip konuşma yaparak, "Terör örgütlerine verdiğim silahları geri topluyorum, herkes evine," demesi gerekir.
Yakın tarihimize hakim olmalıyız.
24 Temmuz 1960'da, merhum Başbakan Adnan Menderes ve bakanları, Rusya’da 74 proje ile anlaşma imzalayacaklardı. Ancak ABD yanlıları, Türkiye’de 27 Mayıs 1960'da darbe yaptılar, sonra bu günü bayram olarak kutlattılar. Nokta!
BRICS Zirvesi ve Kazan-Kazan Politikası
Dön Türkiye, Kahramankazan’a bak diyorlar. 27 Mayıs 1960’ı hatırlatıyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazan’da önemli anlaşmalara imza atacak. Bu bir tesadüf mü? Kazan’da BRICS Zirvesi’nde onur konuğu olduk, üye olmamız için kapılarını açtılar.
"Sizi madara ederim!" diyen kabadayı...
Mahallenin kabadayısı karşı mahallenin kabadayısını "Arka sokakta tokatladım," derse, o da seni mahallenin ortasında hem tokatlar hem de üzerinden silindir gibi geçer! TUSAŞ'ta da durum tam olarak böyle oldu.
ABD’nin kurduğu ve AB ülkelerinin maddi destekleriyle büyüyen terör örgütlerini yok ediyoruz, etkisiz hale getiriyoruz. Eğer "Terörün başı gelip TBMM’de konuşsun," derseniz, cevap böyle olur!
İmralı’daki katil değil, Kandil’deki katilleri de TBMM'ye getirseniz bile biz eylem yaparız. Cevap sert oldu: 6 şehit, 22 yaralı.
Terör örgütüne emir nereden geliyor, buna bakmamız gerekiyor. Bu emir okyanus ötesinden geliyor, dostlar.
İsrail Cephesi:
Gazze, Lübnan, Suriye'yi bombaladığımız gibi, taşeronlarımızla Türkiye’yi de vururuz, yakarız mesajını veriyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ordu ve polise şu emri vermeli: "Terörü gördüğünüz yerde vurun!" Hatta sivil vatandaşa da terörist vurma yetkisi verilmelidir. Asker, polis, özel güvenlik ve sivil vatandaş, terör örgütü mensuplarını gördüğü yerde vurma yetkisine sahip olmalıdır.
Terör böyle yok edilir. Terörü Ankara’ya getirerek TBMM’de konuşturmakla terör bitmez. Türkiye, artık bu akıl tutulmasından kurtulmalıdır.
Avrupa Birliği bizi almıyor, biz artık başka kapılarda dost aramalıyız. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Kazan’dan BRICS Zirvesi’nden güzel haberlerle dönmesini bekliyorum.
Neden TUSAŞ?
İsrail, arkasındaki ABD ve AB ülkeleri, terörün hamileri diyor ki: "Hey Türkiye! Kaan, Kızılelma, Hürjet, İHA ve SİHA, hava savunma sistemi yaptım diye sevinme. Biz seni istediğimiz zaman vurabiliriz, aklını başına topla, Rusya’ya yanaşma." Mesajları bu.
Şunu da ilave etmek gerekir: Bizim baş komutanımız ABD, CIA, AB ve İsrail. Sonrasında Abdullah Öcalan gelir, onu da serbest bırak, vadedilmiş toprakları İsrail’e ver diyorlar.
TUSAŞ saldırısı çok önceden planlanmış bir olay! Eylem planı aynı, daha önceki kamu kurumlarına yapılan saldırılar gibi. Birebir bireysel eylem ama bunun arkasındaki silahı ve parayı verenleri artık açıkça söylemenin zamanı gelmiştir.
En başa dönersek:
Rusya ile yakınlaşma, sözümüzden çıkma; yoksa biz seni terbiye etmeyi biliriz!
İyi günler.