Bir Dünya ki, her an imtihandayız her an.
Dayan yüreğim bu dert ve çilelere dayan.
Hiç umutsuz olur mu şu müjdeyi duyan:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
Her yerden belalar yağar sağnak sağnak.
Bunca zorluğa iman ile dayanılır ancak.
İşte bu sözdür bize destek ve dayanak:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
Bak bu Dünya'da Her şeyin var bir bedeli.
Beleşten cennete gideceğine inanan deli.
Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
En sevgili Oğlu ile denemişti Yakup'u.
Çeşit çeşit hastalıklarla sınamıştı Eyyub'u.
Ezelden ebede kadar Allah'ın kuralıdır bu:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
Karnına taş bağlamıştı İki Cihan Serveri.
Hep çileyle yaşamıştı doğduğundan beri.
İşte budur Müslüman'ın ilkesi ve rehberi:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
Ne gelirse O'ndan diyerek sabırla dayandık.
Bir Mevlana misali, hamdık, piştik ve yandık.
Tefekkür içinde biz hep, hep şu fikre inandık:
“Nur'unda yananı Nar'ında yakmaz Allah'ım.”
Ahmet Sandal