• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNCEL
  • BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
  • İLÇE
  • SİYASİ
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • SPOR
  • DÜNYA DİN BÖLGESEL MEDYA İNTERNET
  • Ara
SON DAKİKA:
20:26
MHP'den Aşure İkramı: Vatandaşlardan Yoğun İlgi
19:46
2. Uluslararası Bisiklet Yarışması’nda İlk Gün Başarıyla Tamamlandı
19:44
2. Uluslararası Kahramanmaraş Bisiklet Yarışması Start Aldı
19:41
BAŞKANLAR TOPTAŞ VE KEKEÇ’TAN VANLI AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ
19:39
-Kahramanmaraş’ta otomobil ile kamyonet çarpıştı: 1 ölü 2 yaralı
19:38
-Kahramanmaraş’ta ahır yangını
19:36
Depremden Etkilenen Okullarda Güçlendirme ve Yenileme Çalışmaları Aralıksız Devam Ediyor
12:27
Anahtar Partili Çokuçkun’dan Sert eleştiri; toz, liyakat ve umursamamazlık
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AHMET SANDAL
  3. MEMUR VE MAAŞ / İŞÇİ VE ÜCRET
08 Ocak 2022 - 20:33

MEMUR VE MAAŞ / İŞÇİ VE ÜCRET

08 Ocak 2022 - 20:33
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AHMET SANDAL
AHMET SANDAL
[email protected]

Memur, işçi, emekli maaşlarının, ücretlerinin gündemde olduğu bir ocak ayında, 2022 yılının başında memur, maaş, işçi ve ücret konusunda birkaç kelam eylemek istedim. Öncelikle belirtmek isterim ki, bu kelamlarım 35 yıllık memuriyet tecrübesi çerçevesinde gerçekleşecektir.
Şimdi, memur, maaş, işçi ve ücret ile ilgili kelamlarımı, daha doğrusu 35 yıllık tecrübelerimi madde madde sıralamak istiyorum.
1-Devlette 35 yılda gördüğüm şu, ister memur, isterse işçi olsun, çalışanlar, kendilerinin Devlete ne verdiklerini, ne ürettiklerini asla düşünmemişler, ancak ne alacaklarının her daim “kaplan gibi peşinde olmuşlardır.” Tabi istisnalar kaideyi bozmaz, üretmeyi, çalışmayı esas alan, Devlet’ten aldığı maaş ve ücret ile alakadar olmayan, yüzde on ya da biraz daha fazla bir memur kesimi hep var olmuştur. Onlar idealist ve saygıdeğer kişilerdir.
2-Maaş ve ücret farklıdır. Maaş memura çalışmadan peşin verilir. Ücret, çalışanlara, çalıştıktan sonra hakedince verilir. Memurlar maaş, işçiler ücret alır. Maaş ve iaşe aynı kökten gelen iki benzer kelimedir. Maaş, Devlet’in memuruna iaşesi (geçimi) için ayırdığı bir tahsisattır. Ücret ise ecir’den gelir elde etme, kazançtır. Ücret, çalışma karşılığında bir kazanç iken, maaş önceden belirlenmiş bir tahsisattır. Memur ve işçiler arasında çalışan da var, çalışmadan maaş ve ücret elde eden de var. Şunu bu noktada hassaten belirteyim: Kamu’da özellikle temizlik ve benzeri işlerde çalışan işçilerimiz ücretlerinin hakkını vererek çalışmaktadır. Ben bunu gözlemledim.
3-Memurluğun kökeni ta Yeniçerilere kadar gider. Yeniçeriler ile Devlet’in anlaşması vardır. “Yatacak, uyuyacak, yiyip gezeceksin, ancak, savaş olduğunda da Devlet için gerekirse canını vereceksin.” Yeniçeri mantığı budur. Yeniçerilerin savaşmak dışında hiçbir mesleği yoktur. O zaman ki Osmanlı Toplumunda ziraatçı üretir, tüccar ticaret yapar, esnaf esnaflık yapar ve bir şeyler meydana getirir. Ancak, Yeniçeri hiçbir şey meydana getirmez. Savaş sırasında canıyla meydana çıkar. Memurların da Devlet açısından esasında belirli bir meslekleri varmış gibi görünse de, mantık, üretmeye ve bir şeyler oluşturmaya dayanmaz. Mantık, Yeniçeri mantığına dayanır. “Üretmek zorunda değilsin, maaşını al, verilen işi, yap. İş verilmezse de yat uyu, bekle, ye, iç, gez.” Yine burada da bir parantez açıyorum. Üretken, verimli, sabahtan akşama kadar çalışan nice nice memur vardır. Bunu net olarak belirteyim. Nüfus Dairelerinde, Tapu Müdürlüklerinde, Vergi Dairelerinde sabahtan akşama kadar vatandaş ile hemhal olan, çeşitli Kurumlarda (ulaştırmada, karayollarında, çevre koruma ve geliştirmede, tarımda ve benzeri kurumlarda) teknik ve idari nice nice iş ve işlem gerçekleştiren memur kardeşlerimiz vardır. Bunlar birer gerçektir. Ancak bunlar birer gerçek olsa da, memuriyet mantığı iş ve işlem gerçekleştirmeye odaklı değildir. Hiçbir proje ve iş ile işlem gerçekleştirmeyen nice nice memur da birer gerçektir.
4-İşçilik özel sektörde tamamen üretmeye ve çalışmaya odaklıdır. Kamu’da çalışan işçiler için bu durum yüzde yüz, birebir geçerli değildir. Kamu’da üretmeden ve hiçbir iş yapmadan, hatta ne iş yaptığı belli olmayan nice nice işçi vardır. Yine Kamu’daki çalışan ve üreten, etkili olarak çalışan nice nice işçilerimizi elbette sözlerimizin ve bu eleştirilerimizin dışında görüyorum. Zaten onlardan ikinci maddede de bahsettim.
5-Kamu’da bir sahipsizlik vardır. Şimdi “bu sahipsizlik” de ne ola diyenleri duyar gibiyim. Kim nerede, niye çalışacak, bu kadar kadro orada niye var, kadro ve sayılar neye göre belirleniyor, performansı düşük ve çalışmayan memur ve işçiler niye herkes gibi aynı maaş ve ücreti alıyor, yatan ve çalışan arasında niye fark yok, mesaiye kim geliyor, kim gelmiyor, mesaiye gelmek önemli mi, mesaiye gediği halde hiçbir şey üretmeyen, bilakis su, elektrik ve malzeme kullanımı yönünden yalnızca gidere neden olanlar hakkında ne yapılmalı? İşte bu sorular sahipsizdir. Kimse bu soruları düşünmüyor. Zaten bu soruları düşünmek zordur. Bu soruları düşündüğünüzü düşünelim. Bu soruları gündeme getirmek mümkün mü? Bu soruları gündeme getirmek “ateşten gömlek giymek gibidir.” Adamı yakar bu sorular.
6-Kaldığımız yerden devam edersek, Kamu’da kimse asıl sorunları gündeme dahi getirtme cesareti gösteremiyor. Herkes günü kurtarma peşinde. Herkes sorunları halının altına süpürüyor. Kamu’da asıl sorun, performansa dayalı bir sistem oluşturmak, üretkenlik temelinde bir yapı kurmak, dikey hiyerarşiden yatay hiyerarşiye geçmek, proje bazlı bir teşkilatlanma iken bunlar adeta, öcü gibi, herkes bunlardan kaçıyor.
7- Altıncı maddede belirtiğimiz husustan devam edelim yine. Kamu’da cafcaflı isimlerle kurulmuş birimler, koca koca unvanlarla şımartılmış amirler,  doldurulmuş kadrolar ve şişirilmiş teşkilatlar var. Ancak dağ kadar bu örgüt ve organizasyondan çıktı ve verim nedir diye soracak olursan, “dağ, fareyi doğurdu” diye cevap veririm. Proje ve verimlilik esas olması gerekirken, organizasyon ve birimler esas, o birim ve organizasyonlarda, çoğunlukla “boş işler, günü kurtaran basit çalışmalar” sözkonusudur.
8-Altıncı maddeden yine devam edelim. 35 yıllık Devlet Memuruyum. Bu süre içerisinde kamu yönetiminde yatay hiyerarşi ve yatay organizasyon şemaları görmedim. Yatay hiyerarşi değil, dikey hiyerarşi her yerde hakim. Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı,  Daire Başkanı, Daire Başkan Yardımcısı, Şube Müdürü, Şef, Mühendis, Memur diye uzayıp gidiyor hiyerarşi. Bir yazı mı yazılacak, bir hususta iş ve işlem mi yapılacak, en az beş, on kişiden geçerek iş ve işlem ikmal ediliyor. Bunların hepsi zaman kaybıdır.
9-Kamu’da sendikacılık da memurlar açısından çok gerçekçi değil. Bir kısım memurlar yönetici, denetici ve benzeri nedenlerle sistem dışında tutulmuştur. Esasında memurların sendikalı olmaları çok komik. Memur mantığı, baştan yatmaya ve iş olursa çalışırsın anlayışına oturtulmuş bir yerde neye göre sendikacılık yapacaksınız? Haydi, herkes kadrosundan vazgeçsin, herkes sözleşme dahilinde, iş ve proje dahilinde çalıştırılsın. İşte bu olursa, gerçek sendikacılık ve söke söke hak almak sözkonusu olur. Üretmeyen, çalışmayan ve ne iş yaptığı belli olmayan nice nice memur, iş sendika ve hak almaya gelince, aslan kesiliyor. Çalışmaya ve üretmeye gelince fare, ücret istemeye gelince aslan. Bu mantık çok doğru bir mantık değildir. Yine burada da “sözüm Meclis’ten dışarı” diyorum. Çalışkan ve üretken memurlara saygımı ifade ediyorum. “Memur ve Maaş, İşçi ve Ücret” başlıklı bu yazımda, esasında, “sendikacılık işçiliğe ve ücret alanlara uygundur” diye hassaten belirtmek istiyorum. Maaş ile sendikacılık çok uyuşmuyor.
10-Çok da fazla uzatmayayım sözlerimi. Konu uzadıkça çok kişinin gönlü kırılır. En iyisi onuncu maddede bir fıkra ile sözümü bitireyim. İşi böylece tatlıya bağlayalım. Gerçi bu fıkrada da, ince bir eleştiri ve hiciv sözkonusudur. Fıkra: “Devlete ait bomboş bir arazi vardır. Bu araziye hafriyat ve atık dökülme ihtimali olduğu için “bekçi” alınmasına karar verilir. Bu bomboş arazi için bekçi kadrosu tahsis edilir ve bekçi çalıştırılmaya başlanır. Sonra bu bekçiyi kontrol etsin diye, bir memur işe alınır. Memur işe başladıktan sonra, işlerin muhasebesi için, bir de muhasebeci işe alınır. Bekçi, memur ve muhasebeci olan yerde şef olmaz mı? Bekçi, memur, muhasebeci derken, bu kişilerin başlarına bir de şef atanır. Şef atandıktan sonra bir de birim kurulur. Birimin adı da cafcaflı bir şekilde belirlenir: “Devlet Arazisini Koruma ve Kontrol Şefliği” Bomboş ve işe yaramaz bir araziyi korumak için Şeflik şeklinde bir birim kurulmuştur. Hatta bu Şeflik, Müdürlük seviyesine çıkartılmaya çalışılır da o kadarı da “artık ayıp olur” diye düşünürler. Gün gelir Devlette kriz çıkar ve tasarrufa gidilmesine karar verilir. Ve bu zincirin en zayıf halkası olarak görülen “bekçi” işten çıkartılır. Diğerleri yerlerini korur. Halbuki, diğerleri “bekçiyi” kontrol etmek için işe alınmıştır. Bekçi işten atılmış olsa da diğerleri yerlerini korumuştur.
Gülünç değil mi? Gülüyoruz, ağlanacak halimize.
Haydi hayırlısı.
Ahmet SANDAL
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
Gökhan İnayet Çuhalı
3 yıl önce

Değerli açıklamalarınız için teşekkür ediyorum.Ben de memurların maaş değil, ücret karşılığında çalışması taraftarıyım.Devletsiz kalmadan da sizin anlattıklarınızı anlamak cok zor.Yine de gönlümüzdeki dua şudur: Allah devletimizi daim,milletimizi kaim eylesin.(Âmin)

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • HİÇ ÖLMEYECEK BİRİNİ SEV! - 03 Temmuz 2025
  • SEVGİLİ PEYGAMBER EFENDİMİZİN HATIRASI SONSUZA DEK KORUNMALIDIR - 01 Temmuz 2025
  • GELMEK VE GİTMEK ÜZERİNE BİR FİKİR JİMNASTİĞİ - 28 Haziran 2025
  • SON 12 GÜNDÜR İRAN'I NEDEN DESTEKLEDİM? - 24 Haziran 2025
  • EY MÜSLÜMAN NASIL GİTMEK İSTERSİN? AZİZ Mİ? REZİL Mİ? - 23 Haziran 2025
  • ÖRNEK ALDIĞIM BEŞ ŞAİR YAZAR VE ÜSTAD - 20 Haziran 2025
  • SAVAŞMAK ŞART OLDUĞUNDA! - 18 Haziran 2025
  • KÜRESEL EMPERYALİST ÇETELER YA DA SIRTLANLAR İLE YABAN KÖPEKLERİ - 16 Haziran 2025
  • NE'Yİ VE KİM'İ NİÇİN ÖLÇÜ ALACAĞIZ? - 11 Haziran 2025
  • AZGIN SİYONİSTLER / SAPKIN EVANJELİSTLER = MAYMUNLAR VE DOMUZLAR - 10 Haziran 2025
  • KİTABA ÇAĞRI (18 ÜYE İLE YOLA ÇIKAN DERNEK) - 04 Haziran 2025
  • TOPLUMDA İKİ KUTUP: ADANMIŞLAR VE DADANMIŞLAR - 28 Mayıs 2025
  • DÜŞMANA KARŞI AKLINI, DOSTA KARŞI KALBİNİ KULLAN - 23 Mayıs 2025
  • YEŞİL/BEYAZ=TALİBİM/GELİYORUM - 21 Mayıs 2025
  • İNSAN OLMAK MI? / BEŞER KALMAK MI? - 19 Mayıs 2025
  • İNSAN OLMAK MI? / BEŞER KALMAK MI? - 18 Mayıs 2025
  • RUH VE AKIL / NEFİS VE ZEKA : İNSAN YA DA BEŞER - 16 Mayıs 2025
  • BEYAZ SAÇLAR MÜSLÜMANIN NURU'DUR - 11 Mayıs 2025
  • AİLE YILINDA TOPLUMSAL HUZURA DAİR GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİM - 07 Mayıs 2025
  • ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE PARA VE TERÖR İLİŞKİSİ - 05 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 48
Köşe Yazarları
Yeni Bir Küresel Kriz Mi? Türkiye Bu Dengede Nerede Duruyor?
HALİL HINAZ
Yeni Bir Küresel Kriz Mi? Türkiye Bu Dengede Nerede Duruyor?
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA
ANILARIMDAN
BİZE NE LAZIM! YÜREK Mİ, YOKSA BİLEK Mİ?
İLKER YİYEN
BİZE NE LAZIM! YÜREK Mİ, YOKSA BİLEK Mİ?
AHMET SANDAL
AHMET SANDAL
HİÇ ÖLMEYECEK BİRİNİ SEV!
Oğuz Karakoç
Oğuz Karakoç
Cahit Paköz ve KİPAŞ Eğitim Kurumlarının Başarısı
YUSUF POLAT
YUSUF POLAT
Osimhen işi çok uzadı
Ramazan AYDIN
Ramazan AYDIN
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI, DÜŞENİ HAVADA YAKALAYACAK KİŞİ DEĞİLDİR!
Yazmaktan Yoruldum !
BEKİR DOĞAN
Yazmaktan Yoruldum !
HELAL TİCARET MEDENİYETİ OLARK İSLAM
Mustafa SAYLAK
HELAL TİCARET MEDENİYETİ OLARK İSLAM
İNSAN BU
Mehmet Akpınar
İNSAN BU
Çok Okunan Haberler
MHP Lideri Bahçeli’ye Ülkücü Gençlerin Geliştirdiği “TÜRKHAN” İHA Takdim Edildi
MHP Lideri Bahçeli’ye Ülkücü Gençlerin Geliştirdiği “TÜRKHAN”...
BAŞKAN AKPINAR’DAN YKS’YE GİRECEK ÖĞRENCİLERE BAŞARI MESAJI
BAŞKAN AKPINAR’DAN YKS’YE GİRECEK ÖĞRENCİLERE BAŞARI MESAJI
HG Holding Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Halil Gürsoy’dan Kurban Bayramı Mesajı
HG Holding Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Halil Gürsoy’dan Kurban...
Ana Sayfa
GÜNCEL
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
İLÇE
SİYASİ
EĞİTİM
SAĞLIK
SPOR
DÜNYA
DİN
BÖLGESEL
MEDYA
İNTERNET
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
MEDYA GAZETESİ - KahramanMaraş'ın Yerel ve Güncel Haber Siteniz
İsmet Paşa Mahallesi Azerbaycan Bulvarı Basın Evi Girişi N: 27/1 Giriş Kat N: 18 Dulkadiroğlu/KAHRAMANMARAŞ
[email protected]
0 (344) 224-3472
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim