1-
Karanlık dışarıda ise, bir lamba yeter.
Düğmeye bastığında, karanlık biter.
Ya karanlık içeride ise ne yapmalı?
Her kâlp iman gibi bir Nur ister.
2-
Her ağaç, tek bir tohumdan ibarettir.
Anlayana hayatta her şey bir ibrettir.
Ruhunda taşıdığın güzellikler var ya,
Dünya ve ahiret mutluluğuna işarettir.
3-
İlk nefesten son nefese orucumuz var.
Nefse boyun eğmemekte hurucumuz var.
Ölüm mühim değil, yeter ki ak ola alnımız,
Yüce Rabbimize bir can borcumuz var.
4-
Peygamberimizdir tüm Dünya’nın dermanı ve devası.
Bütün insanlık kurtulsun, işte budur derdi ve davası.
Bu Canım yoluna feda olsun Ey İki Cihan Serveri.
Bu Garip’in varsa hayatta bir dileği ve bir duası.
5-
Kalplerde sevgi ve merhamet O’ndandır.
Sinelerde iman ve hidayet O’ndandır.
Bütün mevcudat Yüce Rabbimize muhtaç,
Yaşadığımız ömür ve mühlet O’ndandır.
6-
Ana karnına sığıyoruz da dar geliyor Dünya.
Hele düşün kim kazanıyor, kimi eliyor Dünya.
Göz açıp kapayıncaya kadar geçse de ömür,
Nice nice fani şeylerle aklımızı çeliyor Dünya.
7-
Anne ve Cennet, birbirine en yakışan iki kelime.
İkisi de büyük huzur veriyor, yüreğime, dilime.
Yüce Rabbim ezelden ebede ikisinden ayırmasın,
İşte bu dua, umut ve mutluluktur mahzun gönlüme.
8-
Dünya’da bir ağaç altında gölgelenen misafir gibi ol.
İyilik, doğruluk için çırpınan bir elçi, bir sefir gibi ol.
Boş işlerden çek kendini, tefekkür ile dopdolu yaşa,
Gönlünü yüce tut, el üstünde tutulan cevahir gibi ol.
9-
Eskiden insanların umudu, hayali vardı.
Malın, mülkün haramı ve helali vardı.
Heyhat! Şimdi her şey allak bullak oldu,
Unutma her ömrün bir sonu, zevali vardı.
10-
Biliyor musun nimetlerin kadrini, kıymetini?
Alıyor musun yiyeceklerin tadını, lezzetini?
Bir bardak çay ile Dünyalar senin oluyor mu?
Bu yeter, asla yere düşürme şerefini, izzetini.