Tırı vırı dediğiniz şey, o suruk’tan (X) teyyare, selam söyle o yâre misali, hikayeden ibaret, hafif, yeteneksiz, çapsız, anlamsız kişi, kimse veya marka, firmalar için söylenen aşağılayıcı, küçük düşürücü, hafife alan bir deyim.
Bizde çok kullanılır.
Adam karaktersizdir, hiçbir özelliği yoktur, ‘tırı vırı adam’ derler.
Adam kibirlidir, kendinden başka kimseyi beğenmez, başkaları için ‘tırı vırı biri’ der.
Kalitesiz ürün ise, yenildiğinde, kullanıldığında tehlike arz ediyorsa, ‘tırı vırı mal’ dersiniz. (Gerçi Kahramanmaraş’ta mal çok ya, neyse…)
Bugün Sırrıberk Aslan’ın köşesinde okudum, hoşuma gitti, gündeme cuk diye oturduğu için yazıyorum, Mevlana Hazretleri, “Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar” demiş.
Bu meselede fazla yorum yazmak istemiyorum.
*
Hepimiz, sen, ben, öteki, beriki, bu işe gönül veren, gazete veya internet sitesi, her neyse, medyada kendine yer bulan meslektaşlarım, benim için, bizim için önemlidir.
Küçük dağları ben yarattım, en büyük benim, ben ne dersem o olur, benden, bizden başkasına yaşama şansı ve hakkı yok derseniz, orada ‘durun bakalım!’ derim.
Ha, örneğin; benim için ‘O gazeteci değil, bu işten anlamaz’ diyebilirsiniz. Aldırmam, bir yerimle güler geçerim. Belki de dediniz, bilmiyorum.
Ama kimse benim için, hiçbir arkadaşım, meslektaşım için tırı vırı gazeteci diyemez, dememeli… Haddi de değil, hiç değil…
Kimse, kimse için bu aşağılayıcı, kibir kokan, bencillik içeren, bu işten ekmek yiyenleri, yaşama tutunmaya çalışanları, çoluk çocuğunun nafakasını kazanmaya çalışanları hafife alamaz, tırı vırı diyemez. Kimse de bu hakkı kimseye vermemiştir, veremez.
Diyenler de kendini küçültür, o kadar! Sonra bu cümleyi söyleyecek birileri varsa, o da kamuoyudur, halktır, okurdur.
Ayıp ki ayıp!
Şayet, bu sözü daha önce duysaydım, Aslan Deveboynu’nun iftar yemeğine gitmezdim. Kimse yemek, iftar abdalı, görgüsüzü değilken, kimse de kendini dev aynasında görmesin, çünkü deveden büyük fil var. Bizim önce birbirimizi sevmemiz, saygı duymamız gerek, anlaştık mı?
O kadar açık ve net yani…
*
Not; Suruk, Arapça, çalı çırpı demektir.