• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNCEL
  • BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
  • İLÇE
  • SİYASİ
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • SPOR
  • DÜNYA DİN BÖLGESEL MEDYA İNTERNET
  • Ara
SON DAKİKA:
01:55
Kahramanmaraş’ta otomobil takla attı: 2 yaralı
01:51
Kardeşler Seramik’ten Anlamlı Aşure Etkinliği
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ahmet Süreyya DURNA
  3. Dokunuş
13 Mart 2025 - 17:10
Güncelleme: 13 Mart 2025 - 22:51

Dokunuş

13 Mart 2025 - 17:10
Güncelleme: 13 Mart 2025 - 22:51
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA
[email protected]

                                                          A.S.D.

                                                 BASIN GÖREVLİSİ


       Tam yarım asırdan beri içerisinde bulunmama rağmen, oldum olası sevmedim şu “Basın görevlisi” ifadesini. 
      

       Bu ifade ben de, sürekli eli silahlı ve gözünü kan bürümüş baskıncı terör örgütünü çağrıştırır. Hani o perde gerisi güçlerin organize ederek, -bilhassa- savunmasız halklara karşı; korku ve yıldırma amaçlı, âni baskınlar düzenlettirdikleri, tedhişçi örgütler var ya... Ha, işte onlar gelir aklıma!
      

       Dolayısıyla ben bir gazeteciyim. Gazeteci kimliğim ile de onur duymaktayım. Asla “Basın görevlisi” olmak ve böyle anılmak istemiyorum. Çünkü gerçek mânâ da “Gazeteci” demek; gelişen olayların seyrini, dürüst ve ilkeli bir şekilde halka aktaran, aynı zamanda halkı aydınlatan kişi demektir. 
       Diğer bir yönüyle sessiz çoğunluğun sesini kamuoyuna ayniyle duyuran “iletişim uzmanı” demektir. 
Bunu yaparken de, gerek ahlâkî (etik) açıdan gerek kanunî ve örfî açıdan “kutsal” bilinen dokulara zarar ziyan vermeden mesleğini icra etmesi gerekir. Objektif, ama gayr-ı materyaller kullanmadan, temel esasları “dejenerasyon”a uğratmadan ve de “sübjektif” kanaat belirtmeden olaylara yaklaşması gerekir. 
      

       Yoksa şantajla, asparagasla, sansasyonla ve teşhircilikle gündem oluşturmak veya kamuoyunu yanıltmak; bir gazetecinin taşıyacağı vasıflar değildir katiyen. 
       Fakat maalesef, -istisnalar hariç- günümüzde gazetecilik adına enva-ı türlü “müptezellik”sergileniyor ve bu akım pis bir yapılanmaya doğru hızla gidiyor. Deminden beri tasvire çalıştığım müptezellikler; “Basın görevlisi”nin şahsında belirginlik kazanıyor handiyse. Herkesin duyduğu kaygı ve “antipati” onların nezdinde övünç kaynağı sayılan “sempatik” bir yaklaşım, çağcıl bir hareket ve de neması bol bir zıkkımlık teknesi. 

       Bizim gibi gazetecilik kurallarına sadık kalarak kılı kırka bölenler de bir hırka ve bir asaya tâlim ediyor.

       Kuralların dışına çıkmak mı ne?!

      

       Tövbe estağfirullah! Vatan, Millet, Sakarya neremize yetmiyor ki! Görüyoruz genellikle, eline kamera tutuşturulan zıpır genç; “Basın görevlisi” lâyüs’elliği ile âdetâ baskın düzenler mâhiyette, kişileri ya da kuruluşları önce suçluluk psikozuna yönlendiriyor, sonrada şantaja başvurarak rant devşiriyor. 
       Reklam ve ilan koparamadıkları kuruluşun vay hâline! Profilden birkaç flaş patlatmak yeterlidir. Bu bir fırınsa ekmeğinden mutlaka hamamböceği çıkartırlar. Lokantaysa çorbasına sinek düşürürler. Sıhhî bir imalathaneyse tavanını örümcek yuvasına çevirirler. 
       Seçimlerde bile, paçavra türü gazetelerine boy boy ilan veren adayları en iyi ve şanslı aday, ilan vermeyenleri ise; tecrübesiz, çevresiz, uyumsuz, bilinmeyen bir kişi olarak lanse ederler. Örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür. 

       Sıraladığım olumsuzluklar, mübâlağa olarak algılansa da durum aynen böyledir. Gerçi “Basın sektörü”nü bilenler bilir. Bilmeyenler ise bir dal mercimek sanır heyhat! 

       Niye keçisi çalınan Bahçe Müftüsüne, ”Müftü keçi çaldı!” diyen güruh bunlar değil mi? 
       Minarenin şerefesine içki şişeleri yerleştirip de, “Sarhoş hoca zil-zurna ezan okuyor!” iftirasını atan bunlar değil mi? 
       Nicelerini bir cep harçlığına sütre gerisinde ayartıp, sırf asparagas haber temini için boğaz köprüsünden atlatmaya teşvik uygulayan bunlar değil mi?

 

       Bunlar var ya bunlar! Haber çıkaramadıkları an, sancısı tutmuş sırtlanlar misâli kıvranıp dururlar. Çünkü işin ucunda patrondan zılgıt yeme var! 

       Geçenler de, önceki adresimde ulusal basından tanıdığım eski kulağı kesiklerden birinin tâkibine geçtim. Pazardan bir şeyler alıyordu. Her tezgâhın başında hemen tanıtım kartını göstererek, “Sakın çürüğünü koyma! Bak, ben basıncıyım ha!” ihtarında bulunuyordu. Elmacıya aynı, portakalcıya aynı derken; sıra domatesçiye geldi. Ona da kart gösterip, “Sakın çürüğünü doldurma!” der demez, tezgâhtaki asabî görünümlü adam; “Ulan it soylu, gene mi sen! Senin kartına da, sana da...” diyerek domates poşetini kafasına boşalttı! İyi de etti bravo. 
       Köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışmışlar ya bir kere… Hep böyle gidecek sanıyorlar. Arlanmaz silik şahsiyetler. 

       Demem o ki bu kulvarda serapa bir sergerdelik ve bir şımarıklık hüküm sürmektedir. Ne kadar müstehcenlik ne kadar cins-i sapıklık ne kadar iğrençlik varsa; mülevves medyanın ve kartelozların öz sermayesedir.         


       Çok az yayın organı ve namuslu gazeteciler, elan bundan müstesna. 

                                                                                                Ahmet Süreyya DURNA 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • ŞİİR AFŞİN'DE OKUNUR - 10 Temmuz 2025
  • ANILARIMDAN - 16 Haziran 2025
  • NEYDİ O KÂBUSLU YILLAR - 17 Mayıs 2025
  • ŞAİRLER ESKİŞEHİR'DE BULUŞTU  - 01 Mayıs 2025
  • DEFİNE AVCILARI  - 17 Nisan 2025
  • DAĞLAR HEY! - 05 Nisan 2025
  • İMAMIN OĞLU EKREM - 25 Mart 2025
  • 28 ŞUBAT (DEVR-İ İSTİBDAT) - 03 Mart 2025
  • PARAGÖZ BARONLAR - 26 Şubat 2025
  • AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ   - 23 Şubat 2025
    Köşe Yazarları
    HERKES "ER KİŞİ" NİYETİNE…
    HALİL HINAZ
    HERKES "ER KİŞİ" NİYETİNE…
    Ahmet Süreyya DURNA
    Ahmet Süreyya DURNA
    ŞİİR AFŞİN'DE OKUNUR
    BİZE NE LAZIM! YÜREK Mİ, YOKSA BİLEK Mİ?
    İLKER YİYEN
    BİZE NE LAZIM! YÜREK Mİ, YOKSA BİLEK Mİ?
    AHMET SANDAL
    AHMET SANDAL
    NEFSİME VE NESLİME ÖĞÜTLER
    Oğuz Karakoç
    Oğuz Karakoç
    Cahit Paköz ve KİPAŞ Eğitim Kurumlarının Başarısı
    YUSUF POLAT
    YUSUF POLAT
    Osimhen işi çok uzadı
    Ramazan AYDIN
    Ramazan AYDIN
    İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI, DÜŞENİ HAVADA YAKALAYACAK KİŞİ DEĞİLDİR!
    Unutmadık, Unutturmayacağız!
    BEKİR DOĞAN
    Unutmadık, Unutturmayacağız!
    HELAL TİCARET MEDENİYETİ OLARK İSLAM
    Mustafa SAYLAK
    HELAL TİCARET MEDENİYETİ OLARK İSLAM
    İNSAN BU
    Mehmet Akpınar
    İNSAN BU
    Çok Okunan Haberler
    MHP Lideri Bahçeli’ye Ülkücü Gençlerin Geliştirdiği “TÜRKHAN” İHA Takdim Edildi
    MHP Lideri Bahçeli’ye Ülkücü Gençlerin Geliştirdiği “TÜRKHAN”...
    BAŞKAN AKPINAR’DAN YKS’YE GİRECEK ÖĞRENCİLERE BAŞARI MESAJI
    BAŞKAN AKPINAR’DAN YKS’YE GİRECEK ÖĞRENCİLERE BAŞARI MESAJI
    BAŞKAN AKPINAR: “FİLİSTİN DAVASI, ÜMMETİN NAMUSUDUR”
    BAŞKAN AKPINAR: “FİLİSTİN DAVASI, ÜMMETİN NAMUSUDUR”
    Ana Sayfa
    GÜNCEL
    BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
    İLÇE
    SİYASİ
    EĞİTİM
    SAĞLIK
    SPOR
    DÜNYA
    DİN
    BÖLGESEL
    MEDYA
    İNTERNET
    Köşe Yazarları
    Foto Galeri
    Video Galeri
    Vefatlar
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Gazete Arşivi
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    Namaz Vakitleri
    MEDYA GAZETESİ - KahramanMaraş'ın Yerel ve Güncel Haber Siteniz
    İsmet Paşa Mahallesi Azerbaycan Bulvarı Basın Evi Girişi N: 27/1 Giriş Kat N: 18 Dulkadiroğlu/KAHRAMANMARAŞ
    [email protected]
    0 (344) 224-3472
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Vefatlar
    • Üye Paneli
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Gazete Arşivi
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri
    • Nöbetci Eczaneler
    • Namaz Vakitleri
    sanalbasin.com üyesidir

    • Rss
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

    Yazılım: Tumeva Bilişim