Daha düne kadar bizim, Büyükşehir belediyesi hizmet ve projeler üretmiyor diyerek yapmış olduğumuz eleştirilerimizi yadırgayıp, eleştirmenin demokratik bir hak olduğunu unutarak bizlere karşı “Vurun Abalıya” diyerek karalama kampanyası başlatanlar, bu gün bizden daha çok eleştirir oldular. Ayrıca bu gün hep bir ağızdan yapılan eleştiri sahiplerine baktığımızda, bir zamanlar Büyükşehir Belediyesi ve yöneticilerle beraber yürüyen, beraber hareket eden kimseler olduğunu görüyoruz. Ne oldu da üçüncü gözleri açıldıysa artık. Yâda aralarından hangi kara kedi geçtiyse…
Trabzon Caddesi yayalaştırma çalışması proje halindeyken, Büyükşehir Belediye başkanının görev süresince yapmış olduğu en önemli icraat diyerek halka lanse edenler, bu gün bizim gözümüzden görmeye başlayıp, yapılan çalışmanın bir hata olduğundan dem vurmaya başladılar. Elbette ki iyiye iyi kötüye kötü diyeceğiz. Yalnız benim anlamadığım birkaç ay önce çok iyi olan, asrın projesi diye konuştukları çalışmaları bu gün kötü, olmamış diyerek burun uçlarıyla iteklemeleridir.
İşte bu zihniyetteki kişi ya da kişiler bu şehrin önündeki en büyük engellerdir. Yanlış olmasına rağmen, halkın tepkisini bir tarafa bırakıp, yapılması için yöneticileri pof poflayıp işin netice kısmına gelindiğinde, ya da eser ortaya çıktığında, biz olmaz demiştik diyerek kenara çekilip, yetmezmiş gibi karşı çıkanlar safına geçip halkı enayi yerine koymaları benim çok ağırıma gidiyor. Hem nalına hem mıhına yazık…
İşin en garip ve tuhaf tarafı ise, bu eleştirilerin yapıldığı zaman sürecinde Büyükşehir Belediyesinin hizmet ve proje üretiminde tam kapasiteye çıktığı zamanlar olması. Bu gün şehrin dört bir tarafında çalışma ve hizmet var. Bunu Büyükşehir Belediyesini savunmak için söylemiyorum. Ama geçmiş yıllara baktığımızda yavaşta olsa ilerleyen hizmetler ve çalışmaları sürdürülüyor. Orta da yapılan hiçbir hizmet yok iken, en büyük sorunun yol, asfalt ve su probleminin olduğu zamanlarda bizim eleştirilerimize vatan haini diyerek atıfta bulunanlar, konunun yerel sorunlar olmasına rağmen iktidar partisiyle bağlantılayıp bizi parti düşmanı kefesine koyanlar, bu gün şehri sahiplenmeyi kendilerine görev telakki edip nerede kalmıştık muhabbeti yapıyorlar.
Yani kısaca şehrimiz menfaatleri, bazı kişi ya da kişilerin menfaatlerinden sonra geliyor. Büyükşehir yöneticileri ve milletvekilleri ile boy boy resim verenler bu gün menfaatleri ve çıkarları bittiği için ya da amiyane tabirle arpaları kesildiği için verip veriştiriyorlar. Ya şöyle düşünün, aynı şehirde yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz, aynı şehrin kaderini paylaşıyoruz fakat Senin belediyen benim belediyem diye, Büyükşehir Belediyesi ve Onikişubat Belediyesi diye ikiye ayrılıyoruz. Mahir Ünal, Veysi Kaynak diye taraftar oluşturuyoruz. Mesele bu şehrin meselesi değil mi?
Ayrıca da muhatap olmamalarına rağmen yazdığımız yazıları muhatap kabul eyleyip bizleri üstü kapalı da olsa nazikçe tehdit edenlerin, bu gün bizim yazdığımızdan bir tık fazlasını kaba tabir ve üsluplarla dile getirmesi, yazdıklarımızı ikrar etmeleri samimiyetsizliğin ve ikiyüzlülüğün son aşaması olsa gerek. Bu da bizlere gösteriyor ki hiç bir konuda samimi değiliz.
Hoşça ve DOSTÇA Kalın…