Kahramanmaraş Saksi Cafe’de tertip edilen Şiir Gecesinde Ahmet Sandal, Hak ve Aşk temalı onlarca şiirini seslendirmiştir.
“Hak İçin” başlıklı şiirinde Ahmet Sandal şöyle seslenmiştir.
“Hak için, yalnızca adaletin tecellisi mühim.
Adalet yoksa, herşey boş, tesellisi ne mümkün!
Hak için adalet, halk için adalettir.”
“Aşk İçin” başlıklı şiirinde Ahmet Sandal şu mısraları dile getirmiştir.
Aşk için ne göz, ne kaş mühim.
Aşk için ne yüz, ne baş mühim.
Aşk için gözden dökülen yaş mühim.
Ahmet Sandal tarafından Şiir Dinletisi’nde sevgi, doğruluk, iyilik, vatan, millet, birlik ve dirlik üzerine şiirler seslendirilmiştir.
Şiir Dinletisi’nde en duygu dolu anların yaşandığı anlar Şair Yazar Ahmet Sandal tarafından “Anne ve Cennet Şiiri” okunurken yaşanmıştır.
ANNE VE CENNET
Sen gittin gideli bu diyarlardan Annem,
Gözlerimde yaş, gözlerimde hep nem,
Azalıyor, Dünyada yaşama bahanem,
Dünya dedikleri yer, sensiz bir cehennem,
Sen gittin gideli bu diyarlardan Annem.
Güller, çiçekler ve ağaçlar seninle güzel,
Gönlüm kırık, dalından dökülmüş bir gazel,
Gözlerimden akan yaş değil, sanki bir sel,
Artık saramaz hiçbir kol, tutamaz hiçbir el,
Güller, çiçekler ve ağaçlar seninle güzel.
Şefkatte, merhamette erişilmez yerin var,
Sevgin, muhabbetin bitmez, sonsuza kadar,
Saflığın, temizliğin sanki bembeyaz bir kar,
Kim sarıp sarmalar, kim senin gibi olur yar,
Şefkatte, merhamette erişilmez yerin var.
Çocuk yüreğimde çarpan tek heyecansın,
Anlatılması imkânsız, candan öte bir cansın,
Bilmem bu yürek sensizliğe nasıl dayansın,
Bir köz gibi usul usul, daha ne kadar yansın,
Çocuk yüreğimde çarpan tek heyecansın.
Bilirim geçen zaman, geri getirmez seni,
Bilirim toprak saklar, asla yitirmez seni,
Bu sevgi sonsuza dek baki, bitirmez seni,
Ah bu ayrılık, ah bu ayrılık, yetirmez beni,
Bilirim geçen zaman, geri getirmez seni.
Bir boşluk, bir boşluk var ki, ta derinden,
Kâlbim asla iflah olmaz ki, bu kederinden,
Darmadağın olmuş, savrulmuş yerinden,
Kimse kaçamaz, kurtulamaz kaderinden,
Bir boşluk, bir boşluk var ki, ta derinden.
Sen gittin gideli bu diyarlardan Annem,
Gözlerimde yaş, gözlerimde hep nem,
Azalıyor, Dünyada yaşama bahanem,
Dünya dedikleri yer, sensiz bir cehennem,
Sen gittin gideli bu diyarlardan Annem.
Anne gidince, ne söz, ne de hasret biter,
Yeter yüreğim yeter, bu kadar kasvet yeter,
Bu gönlüm Annemle birlikte Cennet ister,
Bu dileğe erince inşallah tüm kasvet biter,
Anne gidince, ne söz, ne de hasret biter.
Ahmet SANDAL
Gönderildi: 5 Eylül 2019 Perşembe 09:05:04
Kime: Ahmet Sandal
Konu: VATANDAŞ ODAKLI BİR KAMU YÖNETİMİ
VATANDAŞ ODAKLI BİR KAMU YÖNETİMİ
Kamu Yönetiminde "Hizmetlerin İyileştirilmesi ve Süreçlerin Sadeleştirilmesi" büyük önem taşımaktadır. Hizmetlerin iyileştirilmesi ve süreçlerin sadeleştirilmesi derken kasdımız vatandaştan istenilen bilgi ve belgelerin en aza indirilmesi ve kamu görevlileri tarafından güleryüzlü bir bakış ile işlerin kolaylaştırılmasına odaklanılmasıdır. "Şu belgen eksik, şu bilgi noksan" diyerek mazeretçi bir bakış açısından kamu görevlileri uzaklaşmalı ve işlerin çabucak ve bahanesiz yerine getirilmesine odaklanılmalıdır.
İşte biz buna Kamu yönetiminde "vatandaş odaklı bir yönetim" diyoruz.
Bu husus, geçmişte büyük önem taşıdığı gibi, artık bilgisayarların, internetin ve dijital hayatın yaygınlaştığı bu Çağda, en elzem ve en gerekli bir konu haline gelmiştir.
Vatandaşın Devlet Dairelerindeki iş ve işlemleri en kısa sürede yerine getirilmelidir. İş ve işlemler mümkünse bilgisayar üzerinden sağlanmalı ve vatandaştan kağıt ortamında hiçbir bilgi ve belge istenmemelidir. Bunun için de Devlet Dairleri ve tüm kamu kurum ve kuruluşları belgeleri ya tarayıcıda tarayıp da teslim almalı ya da mümkünse (buna bile gerek olmamalı ve belgeler vatandaştan istenmemeli) ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yazılım sistemlerinden bilgi ve belgeler, başvuru yapılan kurumun görevlileri tarafından çekilmelidir.
Ben bu hususta hem kendi Kurumumuzda hem de diğer Kurumlarda gerçekleştirdiğim eğitim ve seminerlerde büyük çaba göstererek anlatımlarda ve ikazlarda bulunuyorum.
Eğitim ve seminerlerimde, dijitalleşmenin önemini vurguluyor, yönetimde vatandaş odaklı bir bakışın sağlanması gerektiği hatırlatıyor ve etik değerlere dayalı bir anlayışının tabandan tavana yaygınlaştırılması için amirinden memuruna kadar her çalışanın adalet, doğruluk, kamu yararı, emanet bilinci gibi hususlarda hassasiyet içinde olmasına dikkat çekiyorum.
Bu husus gerçekleştirilirse ve "vatandaş odaklı yönetim" sağlanırsa şu beş nokta itibariyle büyük fayda sağlanır:
1- Kamu yönetiminde ekonomiklik sağlanır ki, yapılan işler kaliteli ve mümkün olan en az bedelle gerçekleştirilir. Böylece, Kamuya ait iş ve işlemlerle ilgili girdilerin en ekonomik şekilde sağlanması, insan, araç-gereç ve teknolojinin en ekonomik şekilde kullanılması, yönetim faaliyetlerinin makul ve mantıklı bir şekilde ve plan-program içerisinde gerçekleştirilmesi gibi hususlar yerine getirilir.
2- Kamu yönetiminde etkinlik sağlanır ki, Kamu yönetiminde belirlenen hedeflere zamanında ve belirlenen şekilde ulaşılır. Etkin bir Kamu Yönetimi, iş ve işlemlerin ne geç, ne de erken, tam zamanında yapılmasıdır.
3- Kamu yönetiminde etkililik sağlanır ki, Kamuya ait kullanılan kaynaklar ile elde edilen çıktılar arasında verimlilik oluşur. Kamu yönetiminde mevcut kaynaklarla azamî çıktılar elde edilmişse etkililik (verimlilik) sözkonusudur. Ya da kamu yönetiminde en az kaynakla gerekli çıktılar elde edilmişse bu da etkililik (verimlilik) kapsamındadır.
Evet, yukarıda ekonomiklik, etkinlik ve etkililiği tanımladık.
Bu önemli hususların gerçekleştirilmesi ve vatandaşlarımızın vergisiyle sağlanan kamu hizmetlerinin en az maliyetle sağlanması yanında şu iki husus da "vatandaş odaklı yönetim" kapsamında önem taşır.
4- Etik kamu yönetimi, erdemli bir idare "vatandaş odaklı yönetimin" en bariz ve en net sonucudur. Erdemli yönetimi, etik değerlere bağlı bir idareyi kısaca tanımlamak gerekirse,şu açıklamaları önemli buluyorum. Amirinden memuruna kadar A’dan Z’ye kadar bütün iş ve işlemlerde kamu yararının esas alındığı ve kişisel yararların dikkate alınmadığı yönetim tarzı etik yönetimdir. Etik (Ahlâklı) bir Kamu Yönetimi, ideal ve gerekli olan bir yönetimdir. Tarihlerden beri bu idealin gerçekleşmesi için âlimler ve erdemli insanlar kafa yormaktadır. Yolsuzluk ve usûlsüzlüklerin olmadığı, yozlaşma ve adam kayırmanın olmadığı, adaletin tabandan tabana geçerli olduğu ve ehil insanların işbaşında olduğu yönetim etik yönetimdir.
Vatandaş odaklı yönetim beşinci olarak da şu hususun hayata geçirilmesini sağlar.
5- Kamu yönetiminde empatik bir yönetim gerçekleşir. Empatik yönetimden önce empati nedir? Bunu açıklayalım. Empati, en kısa tanımıyla, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarını daha iyi ve daha net anlamak için olay ya da konuları içselleştirmek demektir. Başka bir anlatımla, bir iş ve bir davranışta bulunurken, bir insanın kendisini başkasının yerine koyarak ve "bu hareket bana yapılsaydı, nasıl tepki verirdim" diyerek derinlemesine düşünmek ve bundan dolayı da kendimize yapılmasını istemediğimiz bir hareketi başkasına da yapmamaktır.
Bu noktada Sevgili Peygamberimizin (asm) bir hadis-i şerifi aklımıza gelmektedir. Sevgililer Sevgilisi (asm) “Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi mü’min kardeşinize de yapmayın” buyurmaktadır.
Kamu yönetiminde empati yapan ve empatik davranan yönetici ve kamu görevlileri yanlıştan ve kasıtlı olarak kişilerin aleyhine karar almaktan kaçınırlar. Kamu yönetiminde empati yaygınlık ve geçerlilik kazanırsa, daha huzurlu ve daha güvenilir yönetim sağlanmış olur.
Dikkat ettiniz mi, "vatandaş odaklı bir yönetim esasında 5 E demektir.
Daha net olarak belirtmek gerekirse, "kamu yönetiminde 5 E, ancak vatandaş odaklı bir bakış açsısıyla" sağlanır.
Evet, yazımın bu noktasında kamu yönetimindeki 5 E’yi tek tek yazarak (Ekonomiklik, Faaliyet, Etkililik, Etik ve Empati) ve bu 5 E’nin kamu yönetiminde A’dan Z’ye geçerlilik bulmasını dileyerek bitiriyorum.
Yazımın sonunda şunu belirtmeyi bir görev sayıyorum: "Eskiye nazaran bu hususların sağlanmasında elbette bazı gelişmeler yaşandı.Mesela, vatandaşlar eskiden Devlet Dairelerine giderek "bugün git, yarın gel" mantığıyla devamlı olarak işleri sürüncemede bırakılarak eziyet görmüşlerdir. Hatta Cumhuriyet'in ilk yıllarında vatandaşlarımız, özellikle köylü yurttaşlarımız "çarıklı" diye tanımlanıp Devlet Dairelerinde, bazı Valiller, bazı Kaymakamlar tarafından hor görülmüşlerdir. Elhamdülillah o günler artık çok çok geride kalmıştır. Artık vatandaşlarımıza yorulma, Devlet Dairelerine gelmeden işini bilgisayar başında ve evinde "E Devlet" sistemi üzerinden hallet, aşamasına geldik."
Bunlar çok mühim bir ilerlemelerdir. Ancak yetmez. Daha da sağlanması gereken aşamalar var ve vatandaş odaklı yönetimde, daha katetmemiz gereken mesafeler var.
Ve her Devlet Memuru, her Kamu Görevlisi, "Sevgili Peygamber Efendimiz'in (asm) şu Hadis-i Şerifi'ni can-û gönülden dinleyip de hareket etmelidir: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve işlerde uygunluk gösterin!’
Vesselam.
Ahmet SANDAL