KAMUOYUNA DUYURULUR

Nitekim bunun son örneği de Kahramanmaraş'ta yaşadığımız İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı atama skandalı ile yaşanmıştır.  İşinin ehli başarılı bir eğitimci ve tecrübeli bir eğitim yöneticisi olan ve Bakanlık merkez teşkilatı tarafından uygun görülerek ataması yapılan Bülent Demiray arkadaşımız, hiçbir geçerli mazeret gösterilmeden göreve başlatılmamış ve atama kararı iptal edilmiştir. 
Kahramanmaraş’ımızdaki tüm siyasilerin özellikle de iktidar partisi temsilcilerinin tek gayesi ilimize ve hemşehrilerimize hizmet etmek, hizmet edenlere ve edecek olanlara fırsat ve zemin sağlamak olmalıdır. Milletin iradesiyle millete vekil olanlara yakışan, hemşehrileri arasında ayrımcılık yapmadan, memleketimize hizmet edebilme potansiyeli taşıyan herkese liyakat ve ehliyet ölçüleri çerçevesinde adaletle davranmaktır. Aksi bir tutum, Kahramanmaraş’ı temsil etmek yerine, dar kadrocu bir anlayışın borazanlığını yapmak demektir ki, bu tutum hem milletimizin hem de tarihin vicdanında tahkir edilmeye mahkumdur.
Ayrıca il bürokrasimizi yönetenlere de ikazımız odur ki; mesul olduğunuz tarafın Kahramanmaraş’lı vatandaşlarımız ve sadakat göstereceğiniz yerin de sadece devlet olduğunu unutmayın. Devletin sizlere emaneti olan makamları işgal ediyorsunuz. O makamların haysiyeti, sizlerin şerefine emanet edilmiştir. Emanete hıyanet, en büyük kusurdur. Ya devlete sadakat göstereceksiniz ya da sadakat gösterdiğiniz yapıların emir eri olacaksınız! Devlet kurumlarının itibarını rencide etmek hiç kimsenin hele ki, makam sahiplerinin hakkı da değildir, haddi de değildir!
Kahramanmaraş sevdalıları olarak, şahsi ve siyasi çıkarları uğruna ilimizde kamu hizmetini aksatan pozisyonu ve unvanı ne olursa olsun tüm sorumluları ve onların taşeron yandaşlarını şiddetle kınıyoruz. 
Şu sorulara muhataplarımızın cevap vermesini bekliyoruz:
Bülent Demiray’ın kararnamesi il milli eğitim müdürlüğüne geldiği halde sekiz gün bekletilmiş ve  tebliğ edilmemiştir. Kendini Bakanlık iradesinin üzerinde gören bu cüretkar anlayış sırtını nereye ve kimlere dayamaktadır
MEB merkez teşkilatının onayıyla il milli eğitim müdür yardımcılığına atanan Bülent Demiray’ın kararnamesi hangi gerekçeyle iptal edilmiştir?
Sözkonusu bu atama Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü yönettiği anlaşılan hangi paralel yapılanmaların arzu ve amaçlarını rencide etmiştir? 
İl bürokrasimiz, bu “dışarıdan yapıların” tahakkümü altında mıdır? Yoksa bir kısım il bürokratlarımızda bu tapıların içerisinde bilerek ve kasten yer almışlar mıdır?
Mazisi karanlık hiçbir oluşum ve grupla en ufak bir illiyeti olmayan, başarılı eğitimci kimliğiyle ve yöneticilik tecrübesiyle ilimizde markalaşmış bir isim olan Bülent Demiray’ın kararnamesinin iptal edilmiş olması kimleri, hangi grupları, hangi paralel yapılanmaları hoşnut etmiştir?
Bülent Demiray’ın kararnamesinin iptal edilmesinden sonra yerine aynı göreve getirilen şahsın yeterliliklerinin başında, bir vekile yakınlık ,akrabalık ve köylülük ilişkisi mi gelmektedir? 
Bülent Demiray gibi donanımlı bir eğitimciye layık görülmeyen bu makama süratle indirilen şahsın hangi yetenekleri belirleyici olmuştur? 
Yoksa liyakatten anlaşılan FETÖ’nün tezgahından mı geçmektir?
2014’ düzinelerce örneklerini gördüğümüz, FETÖ belasından alışık olduğumuz gayrı ahlaki bir tutum ve düşmanca bir anlayışla vatansever eğitim çalışanlarının hala ötekileştirilmeye devam edildiğini görmek ülkemiz adına utanç vesilesidir. Yandaş kayırmacı bu bağnaz zihniyetin daha ne kadar Türk Milli Eğitiminin kanını emmesine müsaade edilecektir? Özgeçmişinde karanlık Zirveler bulunan ve kendini dokunulmaz zanneden milli eğitim kadroları daha ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletinde makam işgal etmeye devam edecektir? 
Kahramanmaraşlı tüm vatandaşlarımıza karşı ahlaki sorumluluklarını unutarak, bürokrasimizi tahakküm altına almış olan yandaş yapılarla boy boy poz verenlerin memleketimize katacağı hiçbir değer yoktur.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 23 Ekim 2018 tarihinde 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nin açıklandığı toplantıda “Okul müdürlüğünden MEB üst yönetimine kadar tüm eğitim yönetimini dışarıdan müdahalelere kapalı hale getireceğiz” şeklinde dile getirdiği ifade tüm siyaset ve bürokrasi kadrosuna açık bir talimattır. Maalesef Kahramanmaraş’ta sayın Cumhurbaşkanı’nın bu açık duruşuna karşı bir sabotaj sözkonusu olmuştur.
Bu vesileyle Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda beklentimiz; Kahramanmaraş eğitim yönetimini vesayet altına almış olan siyasetçi ve STK görünümlü vesayet yapılarına müdahale etmesidir. Bakanlık iradesini ve Cumhurbaşkanının talimatlarına alenen kafa tutan bu anlayış, bir an önce bürokratik süreçlerden temizlenmelidir.
Kamuoyuna saygılarımızla