Hatırlarsanız, bundan birkaç önce Adana da bir özel halk otobüsü şoförünün, ücretsiz ulaşım kartını gösteren bir şehit annesine 2,5 liralık ücret için bir insana yakışmayan ve hatta hakarete varan sözlerine şahit olmuştuk.
Duyarlı bir vatandaşımızın kayda alarak sosyal medya da paylaşması üzerine haber konusu olan tüm halkımızın haklı tepkisi üzerine tutuklanan ve hakkında , "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet ve bölge farklılığına dayanarak aşağılama" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından hakkında 11 yıla kadar hapis istemi ile iddianame düzenlenerek mahkemeye sevk edilmişti.
Konunun tekrar gündeme gelmesinin sebebi ise, Şoförün avukatının tutuklama kararına itirazı üzerine Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğinin vermiş olduğu adli kontrol kararı…
Hâkim kararda Şoförün bağlı bulunduğu kolluk birimine her gün saat 12.33'de giderek, İstiklal Marşı'nın 6. kıtasının yazılı bulunduğu tablo önünde olacak şekilde imza atması şartı getirdi. Bu karar her konuda çok manidar. Neden mi?
Vatanın candan aziz olduğunu gösteren, aziz şehitlerimize vefanın yer aldığı istiklal Marşımızın 6. Kıtası;
“Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı"
Ve her gün saat:12:33’ün belirlenmesi ise Adanalı şehidimizin şehit düştüğü yer olan Bingöl’ün plakası (12) ve o gün aynı olayda şehit olan şehitlerimizin sayısı(33) olması…
Verilen karar şehit annemizi ve kamu vicdanını rahatlatır mı bilmem ama birey olarak ben verilen bu anlamlı karardan ziyadesiyle memnun oldum. Dünya da candan öte bir şey var mı? Bir de bu canı vatan uğruna verenleri düşünün. Canından vazgeçerek bizlere bu cennet vatanı yurt yapan aziz şehitlerimizin vatanın yanında emanet bıraktığı yakınlarına davranış ve tutumumuz bu mu olmalı.
Devletimizin ve milletimizin bekası için, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için kısacası senin benim için canını feda eden yiğitlerimizin hatırı bu mu olmalı?
Kaldı ki; bu daha bizim duyduğumuz ve gördüğümüz kadarı, kim bilir daha duymadığımız görmediğimiz neler var? Bırakın otobüslerde ücretsiz taşımayı, sırtımızda taşısak haklarını ödeyemeyeceğimiz annelerimizi, hele hele şehit annelerimizi ceviz kabuğunu doldurmayacak nedenlerle dünyaya küstürmek sizce akıl alır bir şey mi? En basiti karşımızdaki bir bayan…
Bir insanın bayanlar konusundaki referansı kendi annesidir. Oradan pay biçin işte, buralara kadar. Sözde insan olmak değil mesele, özünde insan olabilmek. İnsanlığımızın fıtratı gereğini yerine getirsek sorunlar bitecek.
Bir şeye değinmeden geçemeyeceğim. Bahse konu çirkin olayın kamuoyuna yansıması üzerine halkımızın çoğunluğunun bu durumdan rahatsız olması, tepki göstermesi dünyanın halen yaşanılabilir bir yer olduğunu gösteriyor. Bir de bu konuya çok ince bir dokunuş yapan Hâkimimizi de unutmamak gerek.
Hoşça ve Dostça Kalın.