Suriyeli mültecilerin sürgün hikâyeleri

Mültecilerin geri dönüşü olmayan hikayelerini, tehlikeli yollardan güvenli yaşam alanlarına, sınırlara kaçış ümidiyle yaşadıklarını anlatan 'Suriye Yollarda' sergisi, Avrupa ve Türkiye'nin sınırlarında yaşanan gerçek ve yürek burkan hayatları ele alıyor.

Suriyeli mültecilerin sürgün hikâyeleri “Suriye Yollarda” sergisiyle Londra’da

 “Suriye Yollarda” sergisi, 23 Ağustos Cumartesi günü Londra’da Rich Mix kültür merkezinde açılıyor. 6 Eylül‘e kadar devam edecek sergi, Suriye’deki iç savaşın şiddetlenerek devam ettiği günümüzde, “mülteci olmak” zorunda bırakılan Suriyelilerin sürgün hikayelerini video, ses kayıtları ve fotoğraflarla anlatıyor.

Mültecilerin geri dönüşü olmayan hikayelerini, tehlikeli yollardan güvenli yaşam alanlarına, sınırlara kaçış ümidiyle yaşadıklarını anlatan “Suriye Yollarda” sergisi, Avrupa ve Türkiye’nin sınırlarında yaşanan gerçek ve yürek burkan hayatları ele alıyor.

Kırkayak Sanat Merkezi içerisinde “belgesel fotoğraf” çalışmalarını yürüten Kemal Vural Tarlan ile Londra Uluslararası Tiyatro Festivali’nden Jon Davis, “Suriye Yollarda” projesi için Türkiye - Suriye sınırı ile İngiltere - Fransa sınırında yaşamlarını sürdüren insanların hikayelerini dinlemek üzere yola çıktılar. Sokaklarda, muşamba çadırlarda uyuyan, parklarda çöp toplayıp kafelerde fabrikalarda çalışan, ucuz otelleri ve terk edilmiş binaları yaşam alanına çeviren Suriyeliler ile konuştular. Onlardan, Avrupa’nın ‘kapısı’ Türkiye’den başlayan uzun ve zorlu yolculuklarında aynı ortak dert ve sıkıntılarda buluşan hikayelerini dinlediler ve belgelediler.

“Suriye Yollarda” sergisi, Gaziantep Kırkayak Sanat Merkezi ve Londra Uluslararası Tiyatro Festivali (LIFT) işbirliği ile hayata geçiriliyor. Ev, toplum, yokluk ve göç meselelerini odak alarak İngiltere - Fransa sınırındaki Calais bölgesinde, Türkiye’de ise özellikle Gaziantep, Kilis, Antakya ve Urfa çevresinde yaşama tutunan Suriyeli mültecilerin sürgün hikâyelerini gözler önüne seriyor. Proje, yaşananları yersiz yurtsuzluk kavramı üzerinden video, ses kayıtları ve fotoğraflarla anlatıyor ve projenin yürütücüleri, Kemal Vural Tarlan ve Jon Davis, Suriye’deki çatışmadan kaçmak zorunda kalanların seslerini, anlatılarını ve hayatlarını keşfederek ‘yollarda’ olmanın ne anlama geldiğini sorguluyor.

Sergideki fotoğraf ve hikâyelerin, yolculuk sürecini ve sınırı geçmenin farklı hallerini yansıtmayı amaçladığını belirten Jon Davis, “Kahve, sigara, boş oda ve yorgun yüzlerin görüntüleri, yolların cefasını çekenlerin ve ‘yolculuğa yerleşenlerin’ hikayesini anlatıyor” diyor.

Proje sürecini fotoğraflar ve video ile belgeleyen Belgesel Fotoğrafçı Kemal Vural Tarlan ise kendi evinde, ülkesinde yaşama şansı kalmayan insanların, teller, mayınlar ve silahlarla çevrilen sınırları aşıp başka ülkelere sığınmalarının, mülteci olmanın ruhlarında ve bedenlerinde açtığı derin yaralara değiniyor:

“Sergideki fotoğraflar, o anı, arafa düşülen, belki de saniyenin binde birlik zamanını betimliyor. Videolar ise durağan zamanı anlatmaya çalışıyor. Arafta yaşanan o an aslında, sınırlar geçilirken duruyor, sınırların durağanlığı geleceğe duyulan umudu azaltıyor, umudu içten içe kemiriyor. Yürekleri Şam'da, Halep’te, bedenleri mülteci bu insanlar, hemen yanı başımızda yaşıyorlar. Ellerimizi uzatsak yaralı bir yüreğe dokunacağız, gözlerine baksak mülteci düşte bulacağız kendimizi...”

Video, fotoğraf ve ses kayıtlarından oluşan sergi 6 Eylül 2014 tarihine kadar Londra’da Rich Mix’de gezilebilecek. Sergi ayrıca Gaziantep’te de Kırkayak Sanat Merkezi’nde de ziyaretçilerle buluşacak.

Anadolu Kültür ve MitOst ortaklığında, Stiftung Mercator ve Avrupa Kültür Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştirilen TANDEM – Kültür Yöneticileri Değişim Türkiye Avrupa Birliği programı kapsamındaki “Suriye Yollarda” projesi, Avrupa Birliği ülkelerinde ve Türkiye’de faaliyet gösteren kültür-sanat kurumları ile profesyonellere birlikte çalışma ve üretme zemini oluşturmak amacıyla başlatılan, TANDEM – Kültür Yöneticileri Değişim Türkiye Avrupa Birliği programının bu yıl hayata geçirdiği 15 projesinden biri. Proje, programdaki diğer projeler gibi Anadolu Kültür (İstanbul) ve MitOst (Berlin) ortaklığında, Stiftung Mercator (Essen) ve Avrupa Kültür Vakfı’nın (Amsterdam) desteğiyle yürütülüyor.