Siyasetçi, işadamı Ecz. Hamit Bülent Eken

Siyasetçi, işadamı Ecz. Hamit Bülent Eken; 'Siyasetin uzun soluklu bir maraton koşusu olduğunun farkındayım. Seçimin bittiği günden itibaren halkla olan irtibatım hiç kopmadı. Kapımız ve telefonumuz 24 saat herkese açık oldu. '

Eken; Siyaset Uzun Soluklu Bir Maraton

Siyasetçi, işadamı Ecz. Hamit Bülent Eken; “Siyasetin uzun soluklu bir maraton koşusu olduğunun farkındayım. Seçimin bittiği günden itibaren halkla olan irtibatım hiç kopmadı. Kapımız ve telefonumuz 24 saat herkese açık oldu. “

“İlçemden az oy alıp ta milletvekili seçileceğime çok oy alıp seçilememeyi yeğlerim”

Ak Parti Kahramanmaraş’tan 24. dönem milletvekili adayı Ecz. Hamit Bülent Eken partisini ve davasını hiç bırakmadı. Hiçbir zaman da bir mevkie gelmek için siyaset yapmadı, bölgesinin sevilen ve sayılan bir siması. Adı Ak Partiyle özdeşleşen Eken, siyasetin geldiği noktayı, bölgesinin durumunu ve Ak Partiyle ilgili düşüncelerini gazetemize aktardı.

2011 Genel seçimlerinde Milletvekili Adayı olan Ecz. Hamit Bülent Eken, meclise girememesine rağmen partisini bırakmadı. Partisinin girdiği yerel seçimlerde Ak Partinin gösterdiği adayı destekledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kapı kapı dolaşarak liderine oy istedi. Eken’in girdiği genel seçimlerde Ak Parti Afşin bölgesinde oyunu ileri derecede artırdı, her kesimden oy aldı. Siyaset yapan bir aileden gelen Eken’e ilgi sadece Afşin’le de sınırlı kalmadı. Eken artık Kuzey’in sevgisine mazhar olmuş bir isim olarak dikkat çekiyor.

Eken’in Kuzey bölgesinde sevilmesinin ne ana temasında şu sözleri yatıyor; “Özellikle kendi ilçemden az oy alıp ta milletvekili seçileceğime çok oy alıp seçilememeyi yeğlerim demiştim.” Sözü hemen akla geliyor.

Ticari yaşamında kırmızıçizgileri hep koruyan Eken Manchester’da dil eğitimini tamamladı. Çok okumayı ve araştırmayı seven 24. Dönem Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Ecz. Hamit Bülent Eken Partisinin geldiği nokta, bundan sonra izlenecek rota ve halkın partisine artarak devam eden ilgisini değerlendirdi.

2011 YILINDA MİLLETVEKİLİ ADAYI OLAN HAMİT BÜLENT EKEN SEÇİMLERDEN SONRA BU TARİHE KADAR NELER YAPTI?

Öncelikle şunu belirtmek isterim. 2002 yılında Ak partinin Afşin İlçe Kurucu üyesi olarak 25 yaşında siyasete başladım. Öncesinde de siyasetin içinden gelen bir ailenin çocuğu olarak her zaman politikanın içinde yer aldım. O yüzdendir ki siyasette olmazsa olmazın insan olduğunu ve siyasetçinin en büyük sermayesinin kamuoyu desteği olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle 12 Haziran 2011 genel seçimlerinin ertesi günü ilk işim seçim döneminde tek tek ziyaret ederek destek ve oy istediğim köy, kasaba ve ilçelere tekrar teşekkür ziyaretlerinde bulundum. Çünkü onlar 12 Haziranda bize gerçekten çok ciddi destek verdiler. Bu desteğin karşılığı her zaman seçilmek olmayabiliyor. Hatta seçim döneminde birçok defa söylediğim bir sözü tekrarlamak istiyorum. Özellikle kendi ilçemden az oy alıp ta milletvekili seçileceğime çok oy alıp seçilememeyi yeğlerim demiştim. Çünkü bu sizin yaşadığınız toplumdaki karşılığınızın göstergesidir.

Siyasetin uzun soluklu bir maraton koşusu olduğunun farkındayım. Seçimin bittiği günden itibaren halkla olan irtibatım hiç kopmadı. Kapımız ve telefonumuz 24 saat herkese açık oldu. Gücümüzün yettiği oranda hemşerilerimizin dertleriyle dertlendik ve çözümler aradık.

Diğer taraftan ticari faaliyetlerimize devam ederken dil eğitimi için İngiltere’de Manchester’da uzun süreli kurslara katıldım ve boş zamanlarımda bol bol okumak ve araştırmak için fırsatları değerlendirmeye çalıştım. Aktif siyasetin içinde olanlar için bu fırsatları bulmak imkânsız hale geliyor.

AK PARTİ İLE KUZEY İLÇELERİNDE NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER OLDU? İKTİDARIN İNSANLARIN YAŞAM REFAHINA NASIL KATKI YAPTI?

Ak parti kurulduğu günden itibaren yaptığı hizmetlerle sadece şehir bazında değil Türkiye’nin tamamını ilgilendiren insanların refah seviyesini yükselten, daha demokratik ve çağdaş bir toplum olması için gerekli birçok düzenleme ve yatırımlar yaptı. Bu düzenleme ve yatırımlardan kuzey ilçelerimiz de büyük ölçüde istifade etti. Özellikle Sn. Grup başkan vekilimiz Mahir Ünal beyin ve bölge milletvekillerimizin girişimleriyle birçok defa bakan düzeyinde katılımcılarla Kahramanmaraş’ın bölgesel sorunları ve ihtiyaçları masaya yatırıldı ve yerel siyasetçilerin öneri ve istekleri dinlenerek yatırım programları yapıldı. Şuana kadar yapılan ve yapım aşamasında olan birçok proje var.  Elbistan’a yapılacak olan bölge hastanesinden tutunda organize sanayi bölgesine, üniversite kampüsünden kız ve erkek öğrenci yurtlarına, Afşin deki 100 milyon TL’lik içme suyu ve kanalizasyon şebekesi projesinden bölgeye yapılan ve yapılacak olan onlarca okula kadar birçok projenin altında Ak kadroların imzası bulunmaktadır. Bazı yatırımların gün yüzüne çıkması biraz zamana ihtiyaç var. Şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Sn. Grup başkan vekilimiz Mahir Ünal ’bey bölgemiz için büyük bir şans. Kendisinden yeteri oranda istifade etmekte teşkilatlarımıza ve yerel siyasetçilerimize düşen bir görevdir.

AK PARTİ TÜRKİYE SİYASETİNE NE KATTI?

1977 doğumluyum. 80’li yılları yaşayarak 80 öncesini de okuyarak tecrübe ettim. Medeniyetimiz boyunca milad kabul edilen birçok dönüm noktalarımız olmuştur. Bunların en sonuncusu ve ilerleyen zamanlarda tarih kitaplarına geçeceğine inandığım 3 Kasım 2002 seçimleridir. Bu tarih milletimizin vesayetten kurtulup yönetilenler ve ikinci sınıf insanlar topluluğundan çıkıp ülkeyi yöneten, figüran değil aktör olan, inancının gereklerini yerine getirmek istemesinden dolayı dışlanmayan, gerek sosyal gerekse ekonomik alanda önünün açıldığı sadece kendi kendine değil diğer devletlerinde ülkemize saygısının arttığı bir tarih olmuştur. Ak parti siyaseti konuşan değil icraat yapan bir siyaset olmuştur. Siyasetteki jargon ve argümanları ters düz etmiştir. 70’li ve 80’li yıllarda solcuların sosyal adalet sistemi dedikleri şeyi Ak parti 2000’li yıllarda devrim niteliğinde ki icraatlarıyla uygulamaya geçirmiş ve insanı ön plana çıkarmıştır. Ak parti Türkiye siyasetine 77 milyonu katmıştır.

ULAŞIM ALANINDA BÖLGENİN İHTİYAÇLARI YETERİ KADAR KARŞILIK BULDUMU?

‘Yol medeniyettir’ derler gerçekten çok doğru bir laf. Kahramanmaraş güney ve kuzey ilçeleriyle birlikte maalesef coğrafik konumu nedeniyle ana ulaşım hatları dışında kalmaktadır. Bu sebeple yeterince girişimci ve sermayeye ve kültürel, tarihi ve turistik miraslara sahip olmasına rağmen hak ettiği konumda değildir. Diğer taraftan özellikle kuzey ilçelerimizi Kahramanmaraş şehir merkezine bağlayan yollarımızda da problem var. Uzun yıllardan beri Göksun- Kahramanmaraş arasında yol çalışmaları devam etmekte. Kahramanmaraşlılar haklı olarak Türkiye’nin birçok yerinde yol çalışmalarının hızlı bir şekilde bitirilmesine karşılık bu yolun bu kadar uzamasına sitem etmekteler. Ama maalesef yolun geçtiği coğrafik yapının jeolojik durumundan dolayı proje birçok kez tadilat gördü ve yapılan işlerde hem bir geriye dönüş hem de bürokratik işlerden dolayı süre uzamaları yaşandı.   Nihayetin de yapımına başlanan tüneller ve viyadüklerle birlikte inşallah çok kısa bir zaman zarfında Göksun- Kahramanmaraş duble yolunun tamamlanacağını ümit ediyoruz. Buna ilaveten Elbistan-Afşin-Göksun arasının da acilen duble yol ile tünellere bağlanması lazım. Diğer taraftan son günlerde kuzey bölgenin en büyük ilçesinin kısık yolu üzerinden Kahramanmaraş’a bağlanması konuşulmakta. Bu projenin de bölgeye ve yol güzergâhındaki yerlere büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum.

YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ SİZCE NASIL GEÇTİ?

En güzeli şu ki Türkiye genelinde olduğu gibi bölgemizde de artık çok gergin bir siyaset anlayışı yok. Özellikle diğer siyasi partilerin tabanlarında karşılığı olmayan ortak bir aday çıkarmaları karşı seçmenin sandığa olan ilgisini düşürdü. Neticede 13 yıl boyunca milletine hizmet eden ve herkesin güvenini kazanan bir lider için ilk turda seçim kazanmak çokta sürpriz olmadı.

BÖLGEDE ERDOĞANIN CUMHURBAŞKANLIĞINA ÇIKMASINDAN SONRA YENİ HÜKÜMETE İNSANLARIN BAKIŞ AÇISI NASIL?

Ak parti kurulduğu günden itibaren bir kadro hareketi olduğunu defalarca deklare etmiştir. Türkiye siyasetinde pek görülmemiş bir kurumsal kimliğe sahiptir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yapılan olağanüstü kongrede tek adayın çıkması ve delegenin tamamının oyunu alarak Sn. Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığa seçilmesi bunun en büyük göstergesi olmuştur. Gerek teşkilatlar açısından gerekse bölgemizde yaşayan insanlar açısından Sn. Başbakanımıza güveni tamdır. Önemli olan şahıslar değil millete hizmetin devamıdır. Önümüzdeki genel seçimlerde Ak partinin oyunu düşürmeden yoluna devam etmesi vatandaşın güveninin ispatı olacaktır.