HASTANE HABERLERİ (2)

BÖBREK RAHATSIZLIKLARINA DİKKAT!

Özel Hayat Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Yeter, böbrek rahatsızlıkları hakkında açıklamalarda bulundu.

Böbrek rahatsızlıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydeden Yeter, “Böbrekle idrar torbası arasında bağlantıyı sağlayan yaklaşık 30cm kadar uzunluğunda 5mm kadar kalınlığında boru şeklinde bir organımızdır. Böbreklerde oluşan idrarın idrar torbasına aktarılmasını sağlar. En çok böbreklerden çıkan taşların idrar akımını tıkamasına bağlı olarak hastalık belirir.” dedi.

Kasık Ağrısı, Bulantı, İdrarda Yanma…

Böbrek rahatsızlıklarının tedavi yöntemlerini de açıklayan Mustafa Yeter şunları söyledi: “Şiddetli yan ve kasık ağrısı en çok bulgudur, bulantı, idrarda yanma, idrarda kanamada olabilir, hastalığın teşhisi hikâye, muayene ve tetkiklerle konur.  Kesin teşhis tomografiyledir tomografiyle taşın yeri ve yapılacak tedavi yöntemi belirlenir 5 mm’ ye kadar olan taşlarda düşme şansı olduğundan ilaç tedavisiyle sonuca gidilebilir ancak taş boyutu arttıkça hastalık, ilaç tedavisine cevap vermeyebilir bu durumda müdahale şekli belirlenip En çok kullandığımız yöntem üretororenoskopidir bu işlem Üreteroskop denilen aletle yapılır. Bu alet yaklaşık 100cm uzunluğunda, bir ışık kaynağına sahip, sıvı yardımıyla fiberoptik sistemle görüntü sağlayan ince uzun bükülmeyen bir cihazdır.”

“Aynı Güven Taburcu Ediliyor”

Ameliyatların 15 dakika ile 45 dakika arasında sürdüğüne dikkat çeken Üreter konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Ameliyat, aşağı idrar kanalından alet yardımıyla girilerek üretere bir katater (plastik ince boru) konarak başlar. Sonra üreteroskopla girilerek Üreterdeki taşın yeri belirlenir. Görülen taş, üreteroskop içinden geçen bir sistemle kırılır. Kırılan taş parçaları küçükse yerinde bırakılır, büyükse tutucu aletlerle dışarı alınır. Operasyon bitiminde bazen üreter kateteri bazen de double j katater (bir ucu böbrekte diğer ucu mesanede olan yumuşak plastik ince boru) üretere yerleştirilir. Sonra sonda takılıp işlem sonlandırılır. Bu işlemler genel veya sınırlı uyuşturma altında yapılır. Ameliyat 15 –45 dakika sürebilir. Hasta aynı gün veya bir gün sonra evine gönderilir.  İşlemin başarısı alt üreter taşlarında üst ve orta üreter taşlarına göre daha yüksek ve %90–98 oranda değişmektedir. Başarıda tecrübe ve alet teknolojisi önemlidir.  Bizde hastanemizde yeni kullanıma aldığımız ince ve teknolojik cihazlarla hizmete devam etmekteyiz.”

YÜZBAŞIOĞLU; VÜCUDUNUZU KIŞA ADAPTE EDİN

Kahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Diyetisyen Ve Yaşam Koçu

Gülşah Yüzbaşıoğlu; vücudumuzu kışa adapte etmeliyiz dedi.

Yüzbaşıoğlu; Yaz mevsiminde genellikle hem yaşam tarzı yönünden daha aktif olup hem de daha hafif bir belenme rutini uygularken kışın bu özellikleri sürdürmek zorlaşabilmektedir.

Soğuk havaların başlamasıyla birlikte yürüyüş yapmak, otobüsten erken inip yürümek gibi basit ama etkili seçeneklerden uzaklaşıyoruz. Evde geçirilen zaman arttıkça, güneşi daha az görüp daha mutsuz, yorgun, depresif hissedebiliyoruz. Bu noktada iştahımızı kontrol etmek de zorlaşmaya başlıyor.

O zaman kış mevsiminde beslenme rutinimizde nasıl değişiklikler yapmak gerekiyor kısaca bahsedelim.

Kış mevsiminde havanın daha erken kararması, işlerin yoğunlaşması, halsizlik, isteksizlik, mutsuzluk gibi duygudurum değişiklikleri sebebiyle aşırı yeme atakları bu aylarda daha fazla gelişebilir. Az ve sık yiyerek iştahınızı kontrol altında tutabilirsiniz. Bunun için yanınıza taşıması kolay, pratik ara öğünler alabilirsiniz. Lifli gıda tüketimi, daha uzun süreli tokluk sağlar. Bu aşamada, mevsimine uygun meyvelerden 1 orta boy miktarında tercih edebilirsiniz. Ayrıca kalori değeri yüksek olan sahlep veya boza gibi içecekler yerine sıcak bitki çaylarına karanfil veya kabuk tarçın atmak da iştahınızı kontrol etmeye yardımcı olabilir.

Kahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Diyetisyen Ve Yaşam Koçu Gülşah Yüzbaşıoğlu; Sağlıklı kilo için daha hafif alternatifleri tercih etmek gerekir. Soğuk günlerde daha fazla ısınmak için daha çok enerjiye ihtiyacımız varmış gibi gelir ve bu durum da sizi tatlı veya şekerli gıdalar gibi enerjisi yüksek besin tüketimlerine iter. Beyniniz birşeyler yiyince vücut ısınızın yükseleceğini bilir ve sizde yemek yeme isteği oluşturmak için sinyaller gönderir. Bu tip durumlarda; enerji değeri yüksek besinleri sipariş etmek yerine daha düşük kalorili olan sıcak bir çorba içmek sizi yağlanma probleminden kurtarır.

Kış Depresyonu

Depresyon vakalarının yüzde 14'ünün kış mevsiminde ortaya çıktığını gösteren araştırmalar mevcuttur. Güneş ışınlarının azalması, havaların soğuması bu süreci hızlandıran faktörler. Omega 3 yağ asitlerinin, özellikle de DHA (Dokosohekzanoikasit) miktarının az olması, sizi depresyona karşı savunmasız hale getirebilir. Beslenme planınızın ne kadar antidepresan etkili olduğu bu mevsimde daha da önem kazanır. Günlük beslenme rutininizde ceviz, keten tohumu, semiz otu, balık gibi Omega 3 yönünden zengin besinler bulunmalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlü tutmak

Kış döneminde yaygın görülen soğuk algınlığı ve gripten korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak son derece önemlidir. Bu husuta meyve ve sebze tüketiminin yeterli olması gerekmektedir. Antioksidan yönünden zengin olan meyve ve sebzeler bağışıklık sistemini destekler. Kışın gözde meyvelerinden olan nar; yüksek antioksidan içeriğinin yanında önemli miktarda potasyum, lif, A ve C vitaminleri ve niasin içerir. İçeriğindeki bu besin ögeleri sayesinde kolesterolü düşürücü etkisi vardır. Kalp sağlığı için oldukça yararlı olan narın aynı zamanda kan yapıcı, idrar söktürücü, tansiyon düşürücü etkileri de mevcuttur.

Cilt sağlığı için yağlı tohumlar

Havaların soğumasıyla birlikte kuruyan ciltlerimiz için yağlı tohumlara beslenme alışkanlıklarınız içinde yer vermeniz önemlidir. Badem , kabak çekirdeği, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar içeriğindeki E vitaminleri sayesinde cildinizi kışın etkilerine karşı korur.

Sıvı Kaybı için su: Soğuk havalar su içme isteğini azaltabilmektedir. Yaşam fonksiyonlarımızın düzeni ve devamlılığı için su tüketiminizi aksatmayın. Su içmek için susamayı beklememelisiniz ve günlük en az 6 bardak su tüketiminiz mutlaka olmalı.