Hak iş ve Memur-Sen Mesajı

Öncelikle 1 Mayıs Çarşamba günü Elbistan ilçemizden Şanlıurfa'ya 1 Mayıs kutlamalarına giderken Hak iş ve Memur-Sen üyelerini taşıyan aracın trafik kazası yapması sonucu vefat eden arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz yaralılara da acil şifalar diliyoruz

Memleket İsterim

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerinde ifade ettiği bir memleketin ve hatta dünyanın umudunu ve hasretini paylaşan emek örgütleri olarak, yıllardır bizlerle kol kola omuz omuza duran demokratik kite örgütleriyle ve siyasi partilerle beraber, 1 Mayıs  Emek Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününü kutlamak  için Nurhak Cumhuriyet meydanında  bir aradayız.

İşçisi, kamu çalışanı, işsizi, emekçisi, emeklisi, aydını, sanatçısı, gazetecisi, öğrencisi, esnafı, kadını, genci, yaşlısıyla dolduracağımız 1 Mayıs meydanlarında nasıl bir memleket istediğimizi kol kola, omuz omuza Türkiyenin dört bir yanındaki 1 Mayıs meydanlarında dile getiriyoruz.

 

Bizim memleket dediğimiz, küçük bir azınlık için değil, bir avuç patron ve yandaş sermaye için değil, halkın emekçi çoğunluğu için yaşanabilir bir memlekettir. Biz memleket isteriz derken  ekonomik krizin faturasını krizin sorumluları ödesin deriz.

Bizim memleket dediğimiz, sermaye ve iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda, hukuksuz ve keyfi bir biçimde yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz derken  emekçi sınıfı başta olmak üzere halkın yüzde yüzü  insanca, özgürce, kardeşçe yaşasın deriz

Bizim memleket dediğimiz, ülkenin birikimlerinin varlık fonu adı altında talan edildiği, işsizlik fonunun patronlara, bankalara peşkeş çekildiği, kıdem tazminatımıza bile göz konulduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz derken  herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işi olsun isteriz.

Bizim memleket dediğimiz, ölümüne çalıştırıldığımız işyerleri, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretler, taşeron köleliği, güvencesizlik değildir. Biz memleket isteriz derken çalışırken ölmeyelim, insanca yaşayabilelim deriz

Yıllardır ceplerini doldururken sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanların, “hep bana” diyenlerin, işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatanların çiftliği değildir memleket. Biz memleket isteriz derken  adalet olsun, zam-zulüm-işsizlik son bulsun deriz.

Bizim memleket dediğimiz, kanun hükmünde kararnamelerle on binlerce kişinin ihraç edildiği, barış talep eden akademisyenlerin cezalandırıldığı, hapishaneleri muhaliflerle, akademisyenlerle, gazetecilerle, siyasetçilerle dolu, devletin kendi hukukuna, kurallarına bile uymadığı, “hukuk devleti” ile bağdaşmayan, demokrasiden uzaklaşmış bir ülke değildir. Biz memleket isteriz derken  siyasi gerekçeli her türlü cezalandırma son bulsun, devlet kendi kurallarına ve hukukuna uysun deriz.

Bizim memleket dediğimiz, sokaklarda, meydanlarda, grevlerde, mahkemelerde hakkımızı savunmanın engellendiği, seçim sandıklarında hesap sormanın bile neredeyse “suç” ilan edildiği bir ülke değildir. Biz memleket isteriz derken  demokrasi olsun, seçme-seçilme, örgütlenme ve grev hakkımız tam olsun isteriz.

Bizim memleket dediğimiz, sadece tek kişinin konuşup milyonların alkışlamak zorunda olduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, özgürlük olsun; düşünmek, konuşmak, yazmak, çizmek, itiraz etmek özgür olsun deriz.

Bizim memleket dediğimiz, emekçilerin bir bölümünün diğer bölümüne karşı kışkırtıldığı, ülkeyi yönetenler ve kontrolündeki medya tarafından hedef gösterildiği, düşmanlaştırıldığı, göçmen işçilerin yok sayıldığı, savaş ve baskı politikalarıyla yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz derken  kimse cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş olmasın;  eşit yurttaşlık, barış ve kardeşlik hakim olsun deriz.

1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma günümüzü taleplerimizle, rengârenk bayraklarımızla, türkülerimizle, halaylarımızla, karanfillerimizle tek yürek olarak, en kitlesel ve en coşkulu biçimde tüm illerimizde kutluyoruz.

Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini yaratanlarız; bizler yaşamı var edenleriz; bizler bugün baskıcı ve akıldışı bir rejimin harap ettiği memleketimizi ve demokrasiyi yeniden kuracak olan emekçileriz.

Emperyalist kapitalist sistemin, faşizmin, savaşlarla, ekonomik krizlerle, ekolojik felaketlerle yıkıma sürüklediği dünyayı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya dönüştürecek olan bizleriz.

Baharın en güzelini örgütleyecek olan, istibdattı yıkıp hürriyeti kuracak olan, demokrasiye gerçek anlamını kazandıracak olan, mutlu bir hayatı filizlendirecek olan milyonlar şu an 1 Mayıs meydanlarında buluşmuş haldedir.

Evet; biz çoğuz, çoğunluğuz, milyonlarız, halkız! Türkiye’nin dört bir yanından bir kez daha göstereceğiz ki haramilerin saltanatına son verecek olan biziz!

Emeğin ve alınterinin baharını örgütleyecek olan mücadelemizle, işçi sınıfının ve emekçi halklarımızın birliğinden gelen gücümüzle, dayanışma ruhumuzla; ekmek, gül ve hürriyet günlerine olan inancımızla yaşasın  1 Mayıs, yaşasın emek ve demokrasi mücadelemiz.

İsmail TEKARDIÇ

 Eğitim Sen Yönetim Kurulu Adına