Tam da birilerine, canını sıkana, kafanı bozana, gıcık olduğuna, kin ve nefret duygusu beslediğine çamur atma zamanı…
Ortam müsait.
Yalandan, iftiradan gümrük alınmıyor nasıl olsa. Ya tutarsa, ya kabul görürse, ya algı oluşturursa…
İntikam mı alacaksın, içindeki nefreti dışa mı vuracaksın, kinini, nefretini kusacak mısın, ya da egonu mu tatmin edeceksin, kolay; ‘O, bu, şu, öteki Fetö’cü…’
Yalandan kim ölmüş. Nasıl olsa dilin kemiği de yok. Salla gitsin!
*
Densizin biri, yerel ve ulusal siyasetin marka ve yükselen değeri, meselelere hakimiyeti ve hitabeti ile dinleyenlere keyif veren, sağlam karakterli, dürüst ve dik duruşu ile bildiğimiz sayın Mahir Ünal’a zevzeğin biri çamur atmaya kalkışmış.
Çamurunu atmış ama yapışmamış. Yapışmaz da…
Aynı şeyi Oda Tv.’de Başbakan Yardımcımız, gururumuz sayın Veysi Kaynak’a yaptılar.
Şimdi kalleşlik, arkadan vurma, ihanet gırla. O dengesiz cami duvarına işiyor, farkında değil. Sözüm ona intikam alacak, sözüm ona ‘Bakın, ben adamı ne hale getiriyorum, görün!’ mesajı verecek, sözüm ona o yükselen değeri itibarsızlaştıracak. Ama sayın Ünal, bu hakareti, bu çamuru hak etmedi.
*
Bu meselede lafı fazla uzatmayacağım. Yemezler canımın içi, yedirmezler adama…
Önce ben siper olurum, kalkan olurum!