Öğrenme doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Hayatın her anı her zamanı öğrenmeyle geçer, biz bunu fark etmesek de. Eğitim bir ülkenin en önemli gelişim kaynağıdır. Eğer insanoğlu yaşamak ve değerlerini yaşatmak istiyorsa eğitimin sağlam temellere dayanılarak ve bunun temelini sağlam oluşturarak işe başlamalıdır. Nasıl ki ekonomide yapılan en az 5 yıllık planlamalar varsa eğitimde de aynı şekilde uzun soluklu bir planlamanın olması gerekir. Günübirlik alınan kararlarla ve kısa vadeli çözümlerle eğitim de gelişim sağlanması mümkün değildir.
Tarihten günümüze kadar ki toplumlar da gelişmişlik düzeyi eğitim ile doğru orantılıdır. Tarihte yaşamış uygarlıkların eğitime verdikleri önem kadar tarih sahnesinde kaldıkları unutulmamalıdır. Nitekim Osmanlı devleti duraklama, gerileme ve yıkılma dönemi, eğitime fazla önem verilmemesi ve batılı devletlerin bilimde büyük gelişmeler göstermesi neticesin de yaşanmıştır. Tarihimizde birçok ilklerin Türkler tarafından yapıldığı ancak bunun o dönem içerisinde değer görmemesiyle ve bunun geliştirilmesine engel olunduğu için Türkler geride kalmış ve Türk devletleri çöküş sürecine girmiştir.
Eğitim denilince akla sadece okuma yazma gelmemelidir; eğitim hayatın her alanında olabileceğini sadece bir şeyler yazarak veya okuyarak eğitimin bittiğini anlamamak gerekir, esas eğitim ondan sonra başlamaktadır. Tabi ki buradan okumak, tahsil yapmak kötüdür sonucu çıkarılmasın. Söylemek istediğim tahsil hayatı bitince eğitim de bitmesin. Tam tersine onun üzerine koyarak ve her defasında bir üst çizgiyi yakalayabilecek duruma gelmekten bahsediyorum. Eğitim hayatımız boyunca çoğumuz hep şöyle bir söylemle karşılaşmışızdır; annelerimiz veya babalarımız yanlış bir şey yaptığımızda “Size okulda bunu mu öğretiyorlar oğlum?” derler. Önceleri bu söze çok takılmazdım ama şimdi düşündüğüm de ise eğitim sadece okulda olamayacağını okulda verilen eğitimlerden yola çıkılarak ve insanın bunun üzerine koyarak kendini geliştirmek olduğunu anladım. Atalarımızın bir sözü vardır; Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır, diye. Bu sözden anlaşılabileceği gibi sadece eğitimin tek başına olamayacağını, bunun yanında eğitime paralel olarak ahlaki değerlere önem vermenin gerekliliği ve eğitim ile birlikte insanın sadece cehalet duygusunun köreltilmesinin yetmeyeceği anlaşılmaktadır.
Elbette eğitim önemlidir, ama bu eğitim tek başına yeterlidir anlamı taşımaz. Eğitim, ahlaktır, edeptir, saygıdır, sevgidir, hoşgörüdür, duygudaşlıktır, öğrenme ve öğretmedir. Eğitimi değerlerimizle birleştirirsek işte o zaman muhasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmekten bahsedebiliriz.
Son olarak; okuyun hiçbir şey öğrenemezseniz bile, ne kadar cahil olduğunuzu öğrenirsiniz…