Bugün varız ! yarın yokuz.. camii minaresinden bir sela ve sonunda “İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un “ günün sonu !..
Az yaşa – 125 yaşa sonunda vardır ölüm !..
Kim ne götürdü ? bir düşünün büyük büyük zenginler giderken ne götürdü ?
Bir kere Allah deyin !.. Allah
Sonunda gideceğimiz adres belli ! tarife gerek var mı ?
Kin ve nefret, hırs , ihtiraz , ben ben ben diyenler son durak bakın bu nasihat size yeter son durak son durak..!
Namık Kemal Mahallesinde zenginlerin yaşadığı dönemde yapılan o emek ve eser mozaikler, zenginlerin yamaç evleri , yani bağ evleri..
1707 depremi, 6 ay devam eden yangın ve sonrasında ahir dağından gelen sel ile gelen taş toprak, yani bilimsel adı alüvyon tabaka ile kapanan mozaikler ve bugün ortaya çıkması..
O mozaiklerin dili olsa da bize konuşsa üzerinde kimler oynamıştı.. kimler gülmüştü.. kimler göz yaşı dökmüştü hiç düşündünüz mü ?..
Su Gibi Akıp Giden Günler
“İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un “ günün sonu !..
Yarın kim o mozaiklerin üzerinde gülecek belki de ağlayacak ? bunun hiç düşündünüz mü ? kim gelecek kim gidecek..
Bize düşen görev : çalışmak üretmek, ülkemizin kalkınması için koşmak, hiç ölmeyecek miş gibi dünya için çalışırken yarın değil öğleye ölecekmiş gibi de ahiretimiz için çalışmak bizim görevimiz..
Gelin bir birimizi sevelim..
Kardeş olalım , dost olalım, Allah için bir birimizi sevelim…
Menfaatsiz sevgi en güzel sevgidir..
Karşılık beklemeden yapılan yardım en güzel yardımdır.
Allah için bir birimizi sevelim..
Kusurlarımızı görmeden : gecenin karanlığı gibi bir birimizin ayıbını gizleyelim
Bir birimizin güzelliğini de öğlenin gün ışığı gibi açığa çıkaralım..
Yarın yok: “İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un “ denildiği an hayat bitmiştir..
Perde arkasın dan gelen yok ki : Haber alalım..
İyilik et – kötülük et sonunu ne olacağını belli..
Üç günlük dünya için : Bir kardeşinin kalbinin kırdığını değmez.
Gelin bir birimizi sevelim.. günler hızlı geçiyor..
Şehrimizde yaprak dökümü devam ediyor, her gün bir dostumuz ebedi aleme göç ediyor üstelik de bizi burada bırakarak gidiyor..
Her gidenin arkasından bir rüzgar bizi çağırıyor da farkında değiliz..
Sevgili okurlarım: bugün efkarlıyım! kamlıyım..
Hayat acı ve tatlı hızla gelip geçiyor..
Bakar körler: ölümü görmüyorlar.. insan buna üzülüyor..
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve gelecek neslimizin rahat etmesi için bizler çok çalışmak zorundayız.. Devlet olmazsa , millet olamaz.. bu devlet bizim devletimiz ülkemize ve devletimize sahip çıkalım..
ABD ve AB ülkelerinin destekledikleri terör örgütleri her gün asker ve polisimizi şehit ediyor.. eğer bunu göremiyorsak yazık..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:” Dünya beşten büyük” diyor Türkiye 2023 de Özgürlüğünü yakalayacak, boğazlarına madenlerine, petrolüne hakim olacaksa bunu bilen batı Türkiye bunun yedirmemek için 1984 yılından beri başımıza sardığı terör örgütleri ile bizi dize getirmeye çalışıyor..
1919 ruhu ile Türkiye yeniden ayağa kalkmalı..
Özellikle büyük şehirlerimizde oturan ve Güneydoğu illerimizde oturan vatandaşlar terör örgütü üyelerini gördükleri yerde polise ihbar etmelidir..
Terörü bitirip , zengin ülke olmak istiyorsak, el ele vermemiz gerek, 1919 da ki o milli mücadele ruhunu yeniden yakalamamızı gerekir..
Devletin herkesin başına bir polis – asker dikme şansı yok, biz kendi polisimiz askerimiz olmamız gerek ve terörle hep birlikte mücadele etmemiz gerekir..
Benim mahallemde kim var, benim sokağımdan kim var, benim apartmanımda kim var polis bunu nereden bilsin, biz bildirmemiz gerekiyor..
İnsan ömrü su misali akıp gidiyor giden de geri gelmiyor.. bu sebeple gelecek nesillerimiz için vatanımıza sahip çıkmamız gerekiyor..
İyi günler