Cumhuriyetin kuruluşunun 3. Yıl dönümünde Devlet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, yaptığı konuşmada : “ Bağımsız özgür bir Türkiye için her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında yeni tesisler açarak teknoloji üretin bir ülke olmalıyız,” üretim diyor, tüketim değil.. Atatürk : Ekonomik özgürlüğü olmayan ülke bağımsız ülke olamaz,” diyor.. 10 Kasım 1938 de bildiğiniz gibi Atatürk’ün ölümü ile , 14 Mayıs 1950 yılına kadar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı balo , dans içki alemi ile geçiyor.. 1950-60 arası Karayolu ağı ve Sanayi kalkınması ile Türkiye bir yerden bir yere geliyor ama CIA gücü ve yönetimi ile 27 Mayıs 1960 darbesi ile Türkiye’nin önü kesiliyor.. 1961 yılında Cemal paşanın desteği ile 4 adet üretimi yapılan Devrim Otomobili , ne yazık ki iç ve dış güçlerin başkası ile çeşitli oyunlarla üretimi durduruluyor.. Dünyanın ilk yolcuğu uçağını yapan Vecihi Hürkuş nasıl yok ettiğimizi daha önce yazmıştım.. Nuri Demirağ, Nuri Killigil, 1938-1948 yılları arasındaki Kayseri uçak fabrikamız, ve daha nice bildiğimiz bilmediğimiz yiğitlerimizi bir çırpıda harcadığımız karanlık günler.. Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “ Her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında yeni dev tesislerin açılışını istemektedir.. 29 Ekim 1961 de Cumhuriyet Bayramında Cemal Paşa Devrim arabasını yürütmek istemektedir.. yani Atatürk’ün izinde.. Türk milletine bir asker olarak hizmet veren, sonra , tank , top mermesi yapan bununla yetinmeyerek Dünya da ilk füze denemesi yapan füze yapan Nuri Paşa 3 Mart 1949 tarihinde Sütlüce’deki fabrikasında yaşanan patlama hadisesiyle hayata veda eder. Bunun sonucu olarak bugün Rusya dan S-400 ‘leri alıyoruz, oysa bizim insanımız bunu 1949 da yapmıştı.. Oysa Nuri paşa fabrikasında üretimini yaptığı füzeyi 29 Ekim 1949 yılında Cumhuriyet Bayramında havaya kaldıracak dünyanın gözü ününde ilk Türk füzesini deneyecekti.. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tam 10 yıl: bir baba yiğit çıksın yerli Türk arabasını yapsın diyor.. da o baba yiğit nerede ? Çıkmayınca : Devletin Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ortak olduğu bir şirket kurularak ilk adım atıldı ama halen fabrikanın temeli atılamadı.. bir çalışmada yok denecek düzeyde.. Yüzde yüz yerli iş makinaları yapan, motoru da yerli yani yüzde yüz yerli milli iş makinaları imal eden bir ağabeyimize söyledim: “ Abi şu yaptığınız iş makinasını otomobil yapsak ne olur diye ? dedim.. oda : “ olmaz, yaptırmazlar batarsın , ölürsün ! , “ dedi.. Burası Türkiye adama her istediğini yaptırmazlar: Gezi Parkı eylemi yapanlar, ülkeyi yakıp yıkanlar ne diyordu : 3. Hava alanı yapmayın ! Muhalefet ne diyordu : “ Hava alanını yapmayın “ Geliyorum İstanbul 3. Hava limanı ve bugün 29 Ekim Cumhuriyet bayramında açılışına.. Mustafa Kemal Atatürk’ün istediği gibi.. Nuri Demirağ, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş gibi, daha bir çok yiğit gibi bir Kahraman Sayın Erdoğan , yaptığı hava alanını bugün açacak.. Cumhuriyet bu demektir.. Cumhuriyeti anlamak budur.. Yakın tarihimizden çok daha yakına gitmek istiyorum.. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Kahramanmaraş’a geldim, Genç bir gazeteciyim, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı baloları yapılır.. Bazen ordu evinde bazen DSİ salonunda.. Başörtülü girmek yasak, içki içmemek de yasak , içki içmeyen gelmesin derler.. Şehrin belli isimlerini de gelmek zorundasınız diyerek emir vaki getriler.. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarız, içkiler, danslar, ceketini yakanlar, kırılan tabaklar kutlamalar !.. hava da uçan peçeteler.. O günden bugüne üzüldüğüm : Kahramanmaraş’ta dinli imanlı dediğimiz Hacı ağabeylerimiz , hanımını getirir kabak çiçeği gibi açardı.. hanımını getiremeyen kızını getirir açar saçardı.. Bazıları da yanında çalışan bir bayanla gelerek onu kabak çiçeği gibi açar, rakı bardağını gazeteciler resim çekmesin diye peçeteye sararak içerdi.. İyi hoş duda ya : o günlerde içki içmeyen gazeteci, Osman Sayın, Bekir Doğan vardı, vali bize özel söylerdi.. “ Gözünüzü seveyim paşa ile beni kapıştırmayın içiyor gibi yapın diye.. rica ederdi.. Çağrılmadığımız balolarda olurdu.. sofu gazeteci derlerdi.. Cumhuriyet Bayramı Kutlamak bu olmamalı idi.. ama yıllarca böyle kutlandı.. Sözün sonu : Cumhuriyetin kuruluşunun 3. Yıl dönümüne geri dönüyorum, açılış konuşmasını yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk: “ Her Cumhuriyet Bayramında yeni tesisler açarak Cumhuriyeti kutlayacağız, ekonomik bağımsızlığı olmayan ülke bağımsız olamaz,” diyordu.. hedef gösteriyordu, ama sonra gelenler bunu balo ve içki alemi olarak sundular.. 29 Ekim 2018 Cumhuriyet Bayramına geliyoruz, 92 yıl sonra , Dünyanın en büyük hava alanını ilk etabı 29 Ekim 2018 günü bugün 10 ülkenin Cumhurbaşkanı 50 ülkenin hükümet temsilcisi 30 bin davetlinin katılması ile bugün açılıyor ve Cumhuriyet balosu da burada yapılıyor ama içkili , danslı balolu, değil: Kur’an-ı kerim okunarak, dua edilerek, 29 Ekim 2019 da Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. Yılında Cumhuriyet Bayramında inşallah ilk yerli arabamızın açılışını da yaparız diyerek biz Cumhuriyeti böyle anladığımızı söylemek istiyorum.. Üretmeden tüketen bir ülke batar, batan ülkede Cumhuriyet Bayramı da kalmaz..! Cumhuriyeti anlamak demek üretim demek, ihracat demek, para kazanmak demek, güçlü ekonomi demedir.. Cumhuriyeti anlamak gerek !.. İyi günler..