Fetö terör örgütü operasyonlarının başındaki isim örgütün haberleşmede kullandığı (bylock) programının telefonunda bulunması nedeniyle önce açığa alındı, sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu örgütün bürokrasi içerisinden temizlenmesinde bir arpa boyu yol kat edilmemesinin sebebi bu ve buna benzer olaylar işte.
15 Temmuz gününden bu güne kadar görevinin başında olan ve Fetö terör örgütü operasyonlarını yöneten bir örgüt üyesinin neler yapabileceğini tezahür bile etmek istemiyorum. At izini it izine karıştıranlar bunlar işte. Bir yandan bu işin gerçek mağdurları yaratılırken, diğer taraftan örgüt üyeleri tarafından mağdur edebiyatı yapılmasının sebebi de.
Temizliğin yukarıdan aşağı yapılmasının gerekliliği bunun için büyük önem arz etmektedir.
Yetkililer tarafından açıklanan yüzde onluk bir temizliğin bu gün ülkemizde olumlu yansımalarını görmek istiyorsak pkk terör örgütüne karşı yapılan başarılı operasyonları gösterebiliriz. Küreselleşen dünya siyasetinde Türkiye’nin konumunu gösterebiliriz. Fırat Operasyonu neticesinde Suriye’de oluşturulan güvenli tampon bölgesini ve daeşle yapılan başarılı operasyonları gösterebiliriz.
Bir zamanlar doğu bölgelerinde pkk terör örgütü operasyonları yapılıyor gibi gösterilip boş dağları topla tüfekle dövdüklerini söylediğimizde bizleri güvenlik güçlerimizin emeğine saygısızlıkla suçluyorlardı. Bugün güvenlik güçlerimizin içine sızan fetö örgüt üyelerinin bir kısmının temizlenmesinin pkk terör örgütü ile girilen operasyonlarda başarının ne derece arttığını açıkça gösteriyor. Bir zamanlar güvenlik zirvesi görüşmelerini ve alınan kararları dünyaya servis edenler, bugün kendi geleceklerinden şüphe eder hale gelmişlerdir. Her ne kadar asılsız ihbarlarla, asparagas haberlerle yapılan operasyonları baltalamaya çalışsalar da başarılı olamıyorlar ve olamayacaklarda.
Bir de ülkemizde bu olaylar olurken, kendi menfaatlerini ülkemiz menfaatlerinden önde görenler sırf kendi çıkarları, kin ve nefretleri için kendisine düşman gördüğü, rakip gördüğü kişileri yok etmek için fetö örgütü operasyonlarını asılsız ihbarlarla, çamur at izi kalsın mantığıyla fırsatçılığa çevirmek isteyenler var ne yazık ki.
Birde hep bahsedilen fakat bir türlü gösterilmeyen bu yapının siyasi kanadı var. Aslında, bence dananın kuyruğunun kopacağı yerde burasıdır aslında. Fakat ne hikmetse bir türlü bu siyasi kanada bir operasyon yapılmadı. Hiçbir parti kendi içerisinde fetö örgütü temizliği yapmadı veyahut ta (hiç sanmıyorum ama) gizli yaptı. Açığa alınanlar, ihraç edilenler, tutuklananlar çarşaf çarşaf yayınlanırken siyasi partiler bu temizliği sessiz sedasız yapmış olması da pek inandırıcı olmaz doğrusu.
Gelelim şehrimize, 15 Temmuz gecesi sokağa çıkma cesareti bile gösteremeyenler bugün baktığımızda demokrasi kahramanı oldular. Vatanı sahiplenmiş oldular, ama yersen.
Aynı kahramanlar 1. Dünya savaşında da, kurtuluş savaşında da bir çok tarihi olaylarda da vardılar. Suya sabuna dokunmadan kahraman oldular. Acı olan ise demokrasi meydanında en önde boy gösterenler bugün fetö terör örgütü suçlamasıyla cezaevindeler veya tutuksuz yargılanıyorlar. Şehrimizde gözaltına alınanlar ile açığa alınanların sayısına baktığımızda da 15 Temmuz sonrası herkesin aynı demokrasi için nöbet tuttuğunu söylemek zor. Gözlerimizi kapatınca gerçeklerin yok olacağını sanıyorlardı herhalde ama olmadı.
Belediyelerimiz içerisinde ise hali hazırda tam manasıyla bir temizlik yapıldığı söylenemez. Geçen haftalar yerel gazeteler Büyükşehir Belediyesini halen Mustafa Poyraz’ın ekibinin yönettiğini yazdılar. Ee Maolumunuz Mustafa Poyraz’ın bu örgütle bağlantısı olduğu iddiası ile yargılaması da devam ediyor. Gerisini varın siz düşünün.
Hoşça ve Dostça KALIN…